-
"sen ekmeğimi bölüyorsun benim,
öyleyse yalnız değilim artık."
salvatore quasimodo -
ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
akın var
güneşe akın!
güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
nazim hikmet - gunesi icenlerin turkusu -
aşık olursan bir gün benim kadar
yüzünü yağmura uzat
geçti geçti, desin biri
hiç geçmesin... -
sana uzak kentlerden birinde, zamanın bir yerinde, seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...
onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
insan hergün anımsar mı aynı gözleri
....
değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun
şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...
(seni seviyordum - iclal aydın) -
mutluluğu aradığın sürece,
mutlu olacak kadar olgun değilsindir,
ve ulaşacak kadar her istediğine.
(bkz: hermann hesse - mutluluk)
ve tanımadan, hiç tanımadan sev insanları!
değişmenin ebedi olduğu yerde
güzeldir hayat!
(bkz: ahmet hamdi tanpınar - zaman kırıntıları) -
asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi
yaşatmaktır önemlisi
güzel yaşatmak
abeceden geçirmek kıracın çekirgesini
ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak
(bkz: hasan hüseyin korkmazgil - haziranda ölmek zor) -
sana gitme demeyeceğim
üşüyorsun ceketimi al
günün en güzel saatleri bunlar
yanımda kal
(bkz: özdemir asaf -lavinia) -
" ...
yokluğun, cehennemin öbür adıdır.
üşüyorum, kapama gözlerini... "
hasretinden prangalar eskittim - ahmed arif -
istersen hiç başlamasın
geç kalmışız birbirimize
yanlış kapılarda geçmiş bunca yıl
dönemeyiz artık ilk gençliğimize
istersen hiç başlamasın
söz verelim kendimize
istersen hiç başlamasın - murathan mungan -
ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet.
düşman-nazım hikmet (6-7 aralık 1945)