1. bu aralar taciz ifşaları revaçta bi tane de benden gelsin.

    çalışıyorum. işten yorgun argın çıkıp otobüse binip bir buçuk saatte eve vardığım 24-25 yaş zamanlarım. bi gün yine otobüste cam kenarına konumlanmışım. benim gerimde oturduğunu anımsadığım beyaz saçlı, en az 45-50 yaş civarında ve dolayısıyla yaşlı olduğunu düşündüğüm bir adam yanıma oturdu. neden yerini değiştirdiğine anlam veremedim ama fazla sorgulamadım da. sonra adamın dizinde olan ellerinin belli belirsiz bacağıma değdiğini hatırlıyorum. rahatsız oluyorum ama taciz olup olmadığını algılayamıyorum bile belki de yanlışlıkla değiyordur düşüncesindeyim. kalksam mı kalkmasam mı derken neyse ki ineceğim durağa geliyoruz ve ben iniyorum. kafamda belki de ben abartıyorum düşüncesi hakim belki de günahını aldım yaşlı adamın. bir an için kafamı kaldırıp baktığımda önümdeki otobüs camında bana bakan yaşlı adamı görüyorum; sırıtıp göz kırpıyor bana. o an başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor sanki. vücuduma dokunmuş dokunmamış umrumda değil. o pis göz kırpışıyla ruhumu öyle bir taciz ediyor ki sayfalarca yazsam yine de o an nasıl kötü hissettiğimi tam anlamıyla ifade edemem. “anlatılmaz yaşanır”ın gerçekten hakkının verildiği bir an. o an taciz edildiğim, tacize müsade ettiğim, belki ben abartıyorum sanarak o adamın taciz isteğini tatmin etmiş olduğum, belki o da istiyor diye düşünmesine, devam etmesine, başkalarına da yapması için cesaretlenmesine izin vermiş olduğum, sesimi çıkaramadığım, hesap soramadığım, o adamın sırıtan ağzını burnunu kıramadığım için kendimden tiksiniyorum. bu düşüncelerle eve gidip uyuyorum. ertesi gün yine yeniden.