-
- izledim
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (7.00)
"anaokulunda öğretmen olan lisa sıkıcı bir hayat yaşamaktadır. hayatındaki en heyecanlı şey, akşamları katıldığı şiir atölyesidir. günün birinde öğrencilerinden jimmy'nin şiir konusunda fazlasıyla yetenekli olduğunu fark eder." sinemalar.com
-
sınırlarda gezinen, izlemeye başlamadan önce hiç ummadığım şekilde yer yer rahatsız edici bulduğum 2018 yapımı bir film.
kendini kabul etme ya da edememe üzerine düşündürdü beni. yaptığımız tercihlerin bağlayıcılığı, bir noktadan sonra geriye adım atamayışımız ve geriye adımlar atmaya direttiğimiz noktada ise hataların kucağına tutkuyla düşüşümüz üzerine.
filmin sanat, sanatçı ve toplum ilişkisi üzerine bize seslendiği iddia edilebiir rahatlıkla. ama bence filmin meselesi bu değil. yani en azından sanatçı toplum ilişkisinden daha kapsamlı, belki birey ve toplum ilişkisi üzerine sözleri.
farklı gözlerle, farkı bakış açılarıyla da değerlendirme yapmanıza vesile olan film izlemeye ve üzerine düşünmeye değer. trailer -
jimmy’nin ilk şiirini mırıldandığı andan itibaren benim için gerilime dönüşmüş film.
“anna güzeldir
güzellik bana yeter
güneş onun sarı evine vurur
bu neredeyse tanrı’dan bir işaret gibi.”
bu dizeleri duyduğu gibi lisa’nın içindeki ikinci benlik bunca yılgınlığın, monotonluğun üzerine tutunacak dal bulmuş gibi oldu. o andan itibaren, bu beş yaşındaki çocuk artık onun için bir deha haline geldi. ve maalesef çocuğu uykusundan uyandırıp “bir de hayata böyle bak” çabaları, oyununu engelleyip “bir de şöyle şeyler var” demesi maalesef beni çok ürküttü.
bir de arka plandaki günümüz dünyasına eleştirileri gerçekten kıymetliydi.
bir dehayı fark etsem bu kadar ileri gidebilir miydim sorusunu kendime sormadan edemedim.