1. şimdi yine ya tayyibin korumaları gibi eeeeööööööaaaaaaaahhhh çekecekler ya da özel mesaj yoluyla adam edileceğim ama çok basit bir nedeni vardır.

    etkisini ilk kez de göstermemiştir. biat kültürü oturdukça aşırılığın cezası hep ölüm olduğu için uzun zaman susulmuştur. fakat bu topraklara getirilen yüce demokrasi ve cumhuriyet anlayışı yeterli özgürlüğü sunarken, tüm ahlaksızlıkları kanun yoluyla bastırmak gibi bir lüksü sunmuştur buradaki insanlara.

    eeee ne demişler? alışmadık götte don durmaz. yine biat kültürü oluşturacak biri geldiğinde ise yine zıvanadan çıkılmıştır bu topraklarda..

    kısacası asıl sebep talas savaşıdır aslanım.

    fakat illa yükü omuzlardan atmak istiyorlarsa, suda ışığa karşı ilk tepkimeyi göstererek "göz" oluşumuna sebep olan canlı hücreyi de suçlayabiliriz. sonuçta cevap verebileceğini sanmıyorum.
  2. vasıfsız okullar, paçalarından cehalet akan torpilli müdürler, rüşvetler..
    özellikle de din
  3. evrensel ahlaki çöküntü.
  4. t
  5. ahlak kelimesinin içinin boşaltilmasi en başta gelir. belki de en büyük darbe "çalıyorlar ama yapıyorlar cümlesiyle vuruldu." demek ki dedik biz hırsızlığı, rüşveti normal sayabilecek bir ülkeyiz. sonu iyiyse (*:bu cümleyi söyleyenlerin bakiş açısıyla yazıyorum) herşeyi yapabiliriz. masumiyetin çöküşü, dini değerlere bağlılığın çöküşü hemde dinden en çok bahsedenler tarafindan, insanlarin inandiğı gibi yaşamamayı kabul edip oylarla onayladiklarının fark edilişi.

    ahlaksızlık denince akla ilk gelen konular hakkinda yazma düşüncesi bile midemi bulandiriyor.
  6. egitimin kalitesizliginden kaynaklanmaktadir. ulkenin buyuk bir kismi korkunc bir sekilde yetistiriliyor. insana deger vermek, canlilara deger vermek, sorgulamak, anlamak, arastirmak, bilginin degeri falan hicbir bilgi ogretilmiyor.

    cocuklar ogretmenlerinden ailelerinden super ataerkil bir toplum oldugumuz icin surekli asagilanma, azar, yasak goruyorlar, ve malesef egitim sistemi bunu engelleyecek sekilde kurgulanmis degil.

    bu sartlar altinda yetisen bireyler buyuduklerinde ne kendilerini yetistirip gelistirmis oluyor ne bunlarin yanlisligini sorgulayacak hale gelmis oluyorlar. sonra aynisini bu kisi de gucunun yettiklerine uygulamaya basliyor.

    tepeden inme bir degisiklik olmazsa bu durumun kolay kolay degisecegine malesef inanmiyorum.
  7. alakası var mı bilmiyorum ama dün akşam gördüğüm şeyi anlatayım. tv'de fm tv diye bir kanal var. radyoyla bir alakası yok. cübbeli, sarıklı ve sakallı adamların siyaset falan tartıştığı -daha doğrusu öyle gözüktükleri- programlar yapıyorlar.

    dün de gece yarısından sonra manşetten millete diye bir programda iki tane cübbeli, sarıklı ve sakallı -kısaca css- adam vardı. bir tanesi 2-3 dakika boyunca brüksel'de ve avrupa/amerika'da patlatılan bombaların o ülkelerce patlatılıp insanları müslümanlıktan soğutmaya çalıştıklarını anlattı. sonra iyice gaza gelip kameraya döndü, başladı konuşmaya: "müslüman uyuma, açık gözlü ol..." tabi burada bana acayip bir gülme geldi. "bunlar kendileri patlatıp müslümanlıktan soğutuyor. geçenlerde bir haber aldım. falan filan yerde bomba patlayınca 5 bin kişi sakalını kesmiş. sakalını kesme! cübbeni çıkarma! sarığını çıkarma!..." belki birkaç dakika daha islam'la hiçbir alakası olmayan dış görünüşle ilgili bunlara benzer tavsiyeler falan verdi. bundan sonra ne kadar ciddiye almasam da, sinirlendim. ya hadi bu saçmalıkları söyledin bir tane de ayıp olmasın diye, erdemli olun, iyi olun, beyninizi kullanın, kula kulluk etmeyin, insanlara zarar vermeyin, zekat verin -ya da muhtaca yardım edin- gibi bir şey deseydin ya. hayatımda bu kadar şekilci insanları bir arada görmedim ben ya.

    bu da bana geçenlerde bir yerde gördüğüm bir lafı hatırlattı: "insanlar bir dine mensup olduklarında, artık ahlaka ihtiyaçları yokmuş gibi davranıyorlar." buna benzer bir şeydi işte, genele bakarsak dünyanın en haklı lafı olabilir. bir müslüman olarak dinime büyük zararlar veren sizin gibilerden nefret ediyorum.

    !---- kamu spotu ----!
    karşı görüşü de bir dinlemek lazım deyip saçma sapan yerleri izlemeden/dinlemeden önce iyi düşünün, aksi takdirde bu akıl sağlığınız için hiç iyi olmayabilir.
    !---- kamu spotu ----!
  8. bu konuda bir çok sebep olduğunu düşünüyorum, yukarıda ki yorumları da okudum çoğu haklı nedenler. ben bunlardan bir tanesinin rolünün çok büyük olduğunu düşünüyorum; medya-dizi-film üçlüsü.

    son 5-6 yıldır türkiye yapılan çoğu diziden bir haberim, hatta hiç izlemem bile diyebiliriz. senaryoları ve zorlama bölümlerin oluşu yüzünden. dizi ve filmlerin bu ülkede reyting amaçlı yapılan senaryolarında bulunan amcadaan yiğene, yengeden bahçıvana oluşan muhteşem ilişkileri, iki kardeşin aynı kız için koşturma savaşma durumları, bir kıza tecavüz eden grup arkadaşları, komik olsun diye küfüre başvuran meşhur karakterler ve daha fazlası. bu durum bizi geriletmiyor tabi, bunları hayatına sokup sanki olması gerkeen böyle şeylermiş gibi davrananlar yüzünden ahlaki çöküşümüz var oluyor ve büyük hızlada olmaya devam edecek. bu tarz şeylere saygım emek sonuçta ama bazı noktalarda topluma örnek olmak adı altında senaryoları bu kadar çok uçuklaştırmasak daha iyi olabilir.sadece gülmek, keyif almak, hatta kızmak için bile izlesek güzel olacak ama özeniyoruz biz bu dizi-film karakterlerini, olay örgülerini. hayatımıza sokuyoruz sonra ver elini bihter ziyagil.

    kurgu olduklarını inanamadan hayatta yaşıyoruz, baksanıza ne kadar süredir bu kadar çok aldatılan çiftler oldu çevremizde, ne kadar çok küfür ederek komik olduğumuzu zannettiğimiz durumlar. zamanın birinde kendini pokemandaki pikachu karakteri zanneden biri çıkıp atlamadı mı ? işte en iğrenç örneklerden biri. bu sektörün üzerimizde bıraktığı etki bizi ahlaki çöküşe götüren başlıca sebeplerden biridir.

    medyaya gelecek olursak, ülkeye bakın baştakilere bakın doğruymuş gibi gösterilen yandaş haberlere bakın ve bu ülkede herkesin birbirlerinin nasıl hak yediğini görmeye uygulamaya devam edin, muhteşem.

    let the 75th turkish horror story begin (!)
  9. ahlaksızlığı sadece cinsellikle bağdaştırmanın yersiz olacağını düşünenlerdenim. ahlaksızlık kavram olarak ele alındığında toplum bütününün sahip olduğu bir takım özgürlükler, imkanlar ve hakların gayrımeşru yollar ile istismar edilmesi, haksız bir şekilde el değiştirmesidir.

    bu ülke rte'den önce; ''benim memurum işini bilir'' diyen özal'ı, sırf içindeki tabloları gasp etmek için sait halim paşa yalısını yaktıran çiller'i, kapalıçarşı'daki dükkanları özel mülkiyete açtıran (bu küçük boyu) menderes'i gördü, yaşadı.

    adalet sistemimizi düzenlemesi gereken eğitimli, bu işi bilen nitelikli kişilerden geçmekte. eğitimi düzenlemek de aynı vasıflı kişilerden geçmekte. bizim insanımızda gözlemlenen bir olgu var. hayatı boyunca bir baltaya sap olamamış bir vatandaş; sırf kendi egosunu tatmin etmek için körü körüne bir siyasiye destek veriyor, çlmasını,kötü işlerini sürekli destekliyor ve bundan da asla vazgeçmeyecek.

    biz; cumhuriyet dönemi dahil, hiç bir dönem eğitim devrimini tamamlayamadık. sürekli kaos içinde, yarının neler getireceğini bilemeden yaşamaya mahkum bırakıldık. aile baskısı, toplum baskısı, şiddet, maddi / manevi yetersizlik dizginlerini koparan insanların hak hukuk dinlemeden insanların haklarına tecavüz etmeyi meşru kılan bir anlayış haline getirildi. dizilerde dayatılan fabrikatör kız belirteçleri, yalılar, balya balya paralar sadece günümüze has bilinaçltı oyunları olmadılar.

    ben çok gerileşen bir toplum olduğumuzu ve hızkla daha da yozlaştığımızı anlayabiliyorum.

    çok kızgın olduğum için devrik cümle kurmuş oalbilirim. acayip küfür edecektim, kendimi zor tuttum!
  10. kim demişti tam hatırlamıyorum ama;
    dizilerde filmlerde sigara ve alkol yasaklandı
    -ülkede sigara tüketim yaşı 13 e indi
    dizilerde filmlerde yakınlaşma öpüşme(sex falan değil bak) yasaklandı
    -ülkede bayanlara taciz, tecavüz, sarkıntılık had safhada
    yani işin özü bizim halkımız kimse kusura bakmasın aptal kutusunda halledemediğini başka yerlerde hallediyor.
    -asansörde - damacanaya
    -kümesde - ördeğe
    jedi7