1. türkiye'de yaşayan halkla aynı seviyededir.

    arz-talep meselesi.
  2. seyircisinin zeka seviyesiyle doğru orantılıdır.
  3. hakemin 20 m. geriden anlık olarak gördüğü pozisyon hakkında verdiği kararı; önden, üstten, arkadan, ağır çekim tekrar tekrar izleyen 3 kişinin de yine fikir birliğine varamayıp, 90 dk lık maç için 4 saat yorum yapılan programlarda normaldir.
  4. hakkında bir şeyler yazmak için aşina olmanın gerekmediği programlardır.
  5. türkiye'de istisnalar dışında programlarda zeka seviyesi düşüktür. aksi olsa sıkıcı olurdu ve izlenmezdi zaten.
    vagus
  6. türkiye'deki spor programlarında spor dışında çeşitli iddialar, kulis dedikoduları, saçma sapan hesaplar ve teoriler de tartışılır. ayrıca spor programları ülkedeki toplumun en geniş paydasına hitap ettiğinden zeka seviyesinin çok da yüksek olmasını beklemediğim programlardır. erman toroğlu futbol dışında hangi konuda dört saat durmadan konuşabilir ?

    edit: imla
  7. turkiyede spor programi olmadigi icin olmayan bir seviyedir.
  8. spordan anladığımız durum futboldan ibaret olduğu için normal olan durumdur.

    basketbol programlarının az olmasına aslında seviniyorum oraya pek bulaşan bir 'güruh' olmaması beni çok mutlu ediyor.

    genede hakkının teslim edilmesi gereken futbol yorumcular var.
  9. istisnaları saymazsak (ali ece, mehmet demirkol, dr. gürkan kubilay, kaan kural, murat kosova, halit kıvanç, ersin düzen haydi gönlü kalmasın rıdvan dilmen ve trt'nin tüm eski spor spikerleri vb. kişiler)
    bir hayli yerlerde olan düzeydir...