1. Dize değildir ama yine de paylaşmak istedim.


    İskender: Kuduz bi köpek kadar yalnızım.

    Ceyhun Yılmaz: Yalnızlık dediğin nedir peki?

    İskender : Yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. Isınmak için güneşin dogmasını beklersin ama o güneş hiç bi zaman doğmaz. Yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. Ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama denemekten vazgeçmezsin. Onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın. Yalnızlık aynı havayı soluyupta bir türlü yanyana olamamak gibidir. Aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. Aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. Yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır.

    Ceyhun Yılmaz: off be naptın yenı mı terkedıldın yoksa?

    İskender: Terkedildim. Herkes terk etti gitti beni. Sol kaburgam bile firar etti bedenimden. Aradan geçen zaman bile yetmiyor unutmaya. Ettiğimiz kavgaları bile özlüyorum. Saçlarını okşamayı, ellerini tutmayı, aniden boynuna sarılmayı. Bana bakışını, karşımda duruşunu, hatta arkanı dönüp yatışını bile. Ona yavaşça sokulmak, sessizce sarılmak. Omuzlarından tutup sımsıkı sarılmak.

    erdal bakkallar ölmez
  2. bir insan yaşanmamışlığı bulunca
    onu artık hiç kimse anlatamaz
    kalır sonsuz gücünün buyruğunda
    ve bütün kesinliklerin üstünde, yalnız
    dolaşır bir ateşböceği gibi kendi aydınlığında

    edip cansever
  3. yedi gün yalnızlığını anlattı..
    sekizinci gün ben de gittim.

    şükrü erbaş / kendine konuşmak (kum, ocak 2002)
  4. yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!
  5. yanar
    sobasında
    yalnızın
    üşüyen
    bakışları
    .
    .
    yalnız
    hem bilgesi
    hem delisidir
    kendi dünyasının
    ayrıca;
    hem efendisi
    hem kölesidir
    kendisinin
    .
    .
    .
    yalnız
    hep dinleyendir
    söylenmemiş bir sözü
    .
    .
    yalnız
    hem kaptanıdır
    hem yolcusu
    batmakta olan gemisinin
    .
    .
    özdemir asaf -yalnızın durumları
  6. "dolanıp duruyorum ortalıkta.
    kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim,
    rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
    anahtarım güç dönüyor kilidinde,
    nemli aldığım sigaralar.
    ne zaman bir dosta gitsem
    evde yoklar."

    (bkz: metin altıok)
  7. her yüreğin rahatlamak, huzur bulmak için çekildiği bir köşesi vardır.
  8. anlatıyorum, hiç konuşmadan,
    buğdayın içini dökmesi gibi…