1. bir saklambaçtı aşk
    ebesi olduğum
    sen onu seviyordun
    ben seni seviyordum
    çamlak çömlek patladı.
    ozee
  2. misafirler bekliyorum kapımın bozuk ziliyle
    asla yazılmayacak şarkılarla dilimde
    kaygılar var içimde umutlarıma dair
    boşa çıkacaklarını bilsem de bitmesinler diye
    bozuk
  3. günün temasına uygun bir şiir de benden:

    ey reza yakalandın,
    amerika'nın insafına kaldın.
    çocuğunun psikolojisini bozdun,
    rte'nin elinde büyük bir kozdun.

    rte geceleri uyuyamaz oldu,
    fuat avni konuşacak konu buldu.
    bu halk yeniden umut buldu,
    çünkü bharara seni tuttu.

    merak etme adalet yerini bulacak,
    peki nasıl mı olacak ?
    bu halk seni bulacak,
    senin .mına koyacak.

    (bkz: 22 mart 2016 reza zarrab'ın amerika'da gözaltına alınması)
  4. yaşamak güzel şeydir, mutlu olduğun an.
    yaşamak güzel şeydir, mutluluğu bulduğun an.
    yakmak istersin bu dünyayı her şeyden mahsun, her şeyden yoksun.
    yaşanır mı böyle dünyada; imkanlarım olsa, yaşarım bu dünyada güzel olsa..

    sekiz-dokuz yaşlarında bir çocukken artık nasıl bir gözle bakmışsam dünyaya...
    bu benim ilk şiirimdi.
  5. ben bir durağın yanı başında öylece
    beklerken, hayat nasılda geçerdi zamansız..
  6. bir insan nasıl sevilir, bilmiyorum. hiç öğrenemedim belki, bir filmde görmüştüm. papatya falına bakıp mutlu olan aşıklar, sarılıp gülümsüyordu. aşk buydu bes belli. ucu kırık düşleri ve bu yarım şiirleri bundandır sevmemin sebebi.

    gadjo
  7. yeşilinden sıyrıldı artık tüm yapraklar
    gün doğdu battı, battı doğdu gün
    bir haftadır gazeteler istif oldu kapıda
    çöp doldu taştı, atmaya hacetim yok
    akşam ezanı okununca gel demiştim
    yatsı okundu ama gelmedin hala

    kırılan hayallerimin alçısı bile çıktı
    kurudu, çekti artık astığım gömlekler
    sallanan ayağını tamir ettim masanın
    yumurta haşlarız belki, çatlağı benim olsun
    sokak lambaları yanınca gel demiştim
    şafak söktü, lamba söndü gelmedin hala

    ekmek kuru, bulaşık yığın, sünger canından bezmiş
    hangi kitabı alsam kendini esirgiyor
    aynalarda şimdi ne sen varsın ne de ben
    kapılar gıcırdadıkça şenlik var sanıyorum
    aklın bende kalınca gel demiştim
    bitti şiir, sustu ozan gelmedin hala
  8. ışık

    sıcak bir gün bugün
    benim kanımı,
    senin çayını,
    kim bilir kimin içini ısıtan
    sıcak bir gün.

    dalgalar geri dönerken,
    bulamadıkları sahillerden,
    bizim de onlardan pek bir farkımız yok,
    kaçırdık bir şeyleri bak, sahiden.
    bir balkonda oturmuş sokak lambasına bakarken,
    başka kıyılara vurduğumuzu
    geç de olsa anımsıyorum

    sıcak günler,
    dönen dalgalar,
    yanlış kıyılar geçer gider,
    hatta herkese yanan şu sokağın ışığı söner de,
    ben seni karşıma alınca
    tüm hikayeyi anlatacağımı,
    hayal bohçasını dökeceğimi,
    arada hızlanıp yutkunacağımı ama;
    utanıp yine de kızarmayacağımı,
    uzaklardan bir dalga sesi duyacağımı ve kendimi
    körükleyeceğimi,
    ah ya da köpükleyeceğimi
    düşündükçe
    ben seni karşıma nasıl alacağım?
  9. düşüncesizce
    Düşüncelerin ortasında,
    Yarı karanlıkta,
    Nefes alıyordu bilinçsizce zaman,
    Çaresiz bir yalnızlıkta.

    İnsanların ortasında,
    Yarı yabancılıkta,
    Fikir topluyordu düşüncesizce insan,
    Gereksiz bir merakta.

    Düşlerin ortasında,
    Yarı uykuda,
    Yaratıcılığını konuşturuyordu izan,
    Kimsesiz bir algıda.

    Küslerin barıştığında,
    Yarı dostlukta,
    Yabancılığı tadıyordu bir adam,
    En sevilenin dudaklarında.
  10. Ben Ankara'yım.
    Sahillerim yok benim... Tuzlu meltemlerim
    Martılarım, leyleklerim yok benim

    Yakamozlarım, rum rakım yok
    Balkan ezgilerim, sonbahar yapraklarım yok

    Çamlarım var...
    Bir soğuğum bir de insanlarım var.

    Isınmam yılmasın sarılmaktan diye insanlar
    Başka ağaç diktirmem üstüme
    İki ömürlü benim ormanlarım

    Türk rakım...
    Çilingir sofralarım bir de gizli aşklarım...

    "Mesut bahtiyar" çalar sokaklarım
    Bir de gizli olmasındandır anasonlu sofralarım


    diğer şeyler