-
kafası yeni geliyor derler ya tam olarak öyle -
üç kelimelik, oldukça olağan, gündelik bir mesajı göndermenin, karşı tarafta ne tür bilinçaltı mekaniklerinden yankı bulduğunu bilerek, o mesajı göndermiş, her şeyi "bunu şöyle yapınca böyle oluyor demek, hmm" tadında inceleye inceleye yapmaktan başka şansı olmayan, doğaçlama nedir bilmeyen, düşünmeden ne yapsa direkt hata yapan birinin hissedebileceği gibi hissediyorum.
"olacağın evreni s... senin."
imza: anksiyete -
yazamiyorum, lan! -
canım bir sigara içmek istiyor ama hava sıcak ve rutubetli. üstelik dışarısı gürültülü. klimalı ortamı terkedesim yok.
dün istekli bir kadına ''24 yaşından büyük kadınlarla sevişmiyorum'' dedim. beyninden vurulmuşa döndü. o an çat diye yüzünde ve gözlerinde oluşan ifadesizlik...5-10 saniye öylece baktı bana. sonra toparlandı depar atarcasına gözden kayboldu.
neden 28 değil de 24 ya da neden 23 değil de 24 dedim bilmiyorum ama hatırladıkça gülüyorum.
iyi haberler alıyorum, kötü demeyeyim de nahoş haberler alıyorum ve pek de umurumda değil. bazılarımızın dertlerini, durumlarını düşününce bu tip şeyler ruh halimi pek değiştirmiyor.
hiç ilgimi çekmeyen bir konuda birşeyler anlatmaya çalıştı birisi. anlattığı şey eşyanın tabiatına, hayatın doğal akışına aykırı. konunun özüne dair kendine sakladığı, anlatmamayı tercih ettiği epeyce şey vardı. o esansiyel noktaları es geçip geriye kalan saçmalığı dinlemem beklentisi rahatsız etti. oralardan 1-2 soru sordum. baktım geçiştiriyor ve benim ilgimi çeken yerlerde oralar. alay ettim. oysa ne kadar da istekliydi anlatmaya. -
aglamaktan yuzum gozum sisti, bir lokma yemek yiyemiyorum. halsiz, umutsuz, bitik ve cok uzgunum. -
geçmiş olsun.