1. severim ben hayat hikayelerini okumayı. insanlar neler yaşamışlar, neler hissetmişler; onlar gibi olmasa da onlardaki izlere tek tek dokunmak isterim. herkesin hayatı ayrı roman olur cinsten deriz ya; oku oku bitmez bu şekilde ve daha ne çok hayatlar vardır kim bilebilir..

    diğer taraftan bu yaklaşım çok ince çizgilerde gelir gider. vurguyu siz nereye yapıyorsunuz asıl o önemli. bilinmez bir kibre bürünerek, kendini daha iyiye yükseltme çabası mı var; yoksa en kötü anlarımızdayken tam da bizi o dipten çıkaracak güç mü?

    ben ikinci kısmı ele alırım hep. herkesin kötü zamanları oluyor; hali hazırda birini yaşıyorum ben şu an. aklımı yitirmeme noktasında bir başkasını referans alıyorum ki sağlıklı karar verebileyim. oturup da derdimi açmak konusunda sıkıntıları olan biriyim. yaşayarak öğrenmenin dışında; ders almayı gözlemlerim sayesinde de kazanmaya çalışıyorum hali hazırda. bu nokta bu yaptığımın kötü imalar içerdiğinden söz edemeyiz. durumlar değişir, olaylar ve konumlar değişir. her zaman için, dünya döndükçe değişen durum ve hislerde bizim için aslında daha iyisi de varken ben bir diğerinin yaşadığını, o an hissettiklerimi başlangıç çizgisi gibi görüyorum işte.

    tekrar başa dönüyorum ve yaşadıklarını bir ayrıcalık olarak görerek, kendini farklı bir düzlemde sananlara ben de iyi gözlerle bakamıyorum. dahası derinlerinde bir yerde onarılması gereken yerleri olduğunu düşünüyorum her zaman için.

mesaj gönder