ayrılık şarkısı çalıyor ve gölgeler dans ediyorlar gölgeler zemininde. do ile başlamış şarkı öyle diyorlar. do ile bitecekmiş ve sonsuz sayıda nota içerekmiş. biten bir şey sonsuz olur mu deme. olur tabi ki. başlangıç ve bitiş. ne muazzam bir örüntü.

ayrılık. gayrılık. bu ne tuhaf bir yanılsama. ne kadar başarılı bir oyun bu. hayran olmamak elde değil.

bana ayrılığın şarkısını yapmak düştü. beni bu yüzden seçtin. ben ayıranım. anla diye. kıyasla. tart. farkı gör ve anla. ben ilüzyonun ustasıyım. sihirbaz olan benim. bu görevi bana sen verdin. şimdi beni yargılayacağını söylüyorsun. ben senim, gördüğünden neden bu kadar tiksiniyorsun? işte sen. öldüren, çalan, gasp eden, kan döken. bunların suçunu da bana mı atacaksın?

ne zaman bir olacağız seninle? neden bu ayırmalar? bu ayrılık niye? bu gurur niye? eşit olmanın önündeki engel bu değil mi? sen üstünsün güya ya. ondan belki de. sen üstünsün. kimden? hahhahhaaaa. kimden üstünsün? kendi gerçekliğini göremiyorsun daha. ben sana hizmet ederken başkasına da etmemi istemen bu yüzden mi? hıııhhh. ben ancak istesem de istemesem de tanrıya boyun eğerim.

benimle mutlu mesut yaşamak varken bu kan, bu acı, bu haykırışlar neden? gel. azap bitsin.