1. protestanlığın fransa'da ki çeşitlemesi olan calvinizmin kurucusu. martin luther ile bazı temel meselelerde ayrışırlar.

    "calvin, cenevre’ye davet edildi. orada, resmî olmayan gerçek bir dinerki (teokrasi) kuruldu: kilise, sınırsız bir cismanî iktidardan yararlanıyordu uygulamada. belediye meclisi, mutlak olarak kendisine bağımlıydı. bir çeyrek yüzyıla yakın bir süre (1540-1564), aslında, calvin yönetti kenti. protestanlar arasındaki pek geniş ve tartışılmaz olan otoritesi, «cenevre papası» diye adlandırılmasına yol açtı. bozguncu düşünceler karşısında, calvin, hoşgörüsüz ve acımasızdı. din ve mezhep seçme özgürlüğüne, katolik kilisede olduğu gibi, protestan kilise de yabancı kaldı; yığınla insan, sapkınlık suçlamasıyla öldürüldü, ya da ketten sürülüp çıkarıldı. calvin, hümanist eğitimden geçtiği halde, bir büyük bilgini, michel servet’yi, kan dolaşımını gördü diye, ve üçübirlik dogmasını reddettiği, ayrıca anabatistlere sempati beslediğinden dolayı, odun yığınları üstüne çıkarmakta duraksama göstermedi. calvin’in, kendisinin tutuculuğuna karşın, öğretisi öylesine bir sosyal dinamizm taşıyordu ki, fransa’da iç savaşlar, pay-bas’daki devrim ile xvii. yüzyılda ingiltere’de burjuva devrimi, hep calvin’cilik bayrağı altında ortaya çıktılar."

    engels’in de belirttiği gibi, calvin’in «yazgı öğretisi, yarışmacı ticaret dünyasında, başarı ve başarısızlığın, insanın etkinliğine ya da hünerine bağlı değil, tersine, onun denetiminin dışında bağımsız koşulların eseri olmasının, böylesi bir olayın dinsel plandaki anlatımı idi. ne isteyenin iradesine bağlıydı bu koşullar, ne de çalışanın; üstün ve bilinmez iktisadî güçlerin insafına kalmış şeylerdi bunlar...». böylece calvin’cilik, kapitalizmin özel bir gelişme gösterdiği ülkelerde yayılmışsa, şaşılacak hiçbir yanı yoktur bunun.

mesaj gönder