1. akşam akşam aklıma düştü, yazasım geldi. meşhur bir müseddesinin ilk bendi:

    tedbîrini terk eyle, takdir hudâ’nındır
    sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümânındır
    birdenbire bul aşkı bu tuhfe bulanındır
    devrân olalı devrân erbâb‐ı safânındır
    âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
    koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır

    (tedbirini terk et, hüküm allah'ındır. sen yoksun, ben zannettiklerin aslında hayal ve kuruntudan ibarettir. dünya dönmeye başladığı günden beri safa, keyif sahiplerinindir. aşıkta keder ne arar, gam sıradan insanlar içindir. kadehi elden bırakma, söz artık meyhanecidedir.)

    meyhâneyi seyrettim uşşâka matâf olmuş
    teklîf ü tekellüften sükkânı muâf olmuş
    bir neş’e gelip meclis bî-havf u hilâf olmuş
    gam sohbeti yâd olmaz, meşrepleri sâf olmuş
    âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
    koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır

    ey dil sen o dildâre lâyık mı değilsin ya
    dâvâyı muhabbette sâdık mı değilsin ya
    özrü nedir azrâ’nın vâmık mı değilsin ya
    bu gâm ne gezer sende âşık mı değilsin ya
    âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
    koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır

    mahzun idi bir gün dil meyhâne‐i mânâ’da
    inkâra döşenmiştim efkâr düşüp yâda
    bir pir gelip nâgâh pend etti alel‐âda
    al destine bir bâde derd u gamı ver bâda
    âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
    koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır

    bir bâde çek, efzûn kap mecliste zeber‐dest ol
    atma ayağın taşra meyhânede pâ‐best ol
    alçağa akar sular, pay‐i hümâ düş mest ol
    pür çûş olayım dersen gâlib gibi ser‐mest ol
    aşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
    koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır

mesaj gönder