-
akşam akşam aklıma düştü, yazasım geldi. meşhur bir müseddesinin ilk bendi:
tedbîrini terk eyle, takdir hudâ’nındır
sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümânındır
birdenbire bul aşkı bu tuhfe bulanındır
devrân olalı devrân erbâb‐ı safânındır
âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır
(tedbirini terk et, hüküm allah'ındır. sen yoksun, ben zannettiklerin aslında hayal ve kuruntudan ibarettir. dünya dönmeye başladığı günden beri safa, keyif sahiplerinindir. aşıkta keder ne arar, gam sıradan insanlar içindir. kadehi elden bırakma, söz artık meyhanecidedir.)
meyhâneyi seyrettim uşşâka matâf olmuş
teklîf ü tekellüften sükkânı muâf olmuş
bir neş’e gelip meclis bî-havf u hilâf olmuş
gam sohbeti yâd olmaz, meşrepleri sâf olmuş
âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır
ey dil sen o dildâre lâyık mı değilsin ya
dâvâyı muhabbette sâdık mı değilsin ya
özrü nedir azrâ’nın vâmık mı değilsin ya
bu gâm ne gezer sende âşık mı değilsin ya
âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır
mahzun idi bir gün dil meyhâne‐i mânâ’da
inkâra döşenmiştim efkâr düşüp yâda
bir pir gelip nâgâh pend etti alel‐âda
al destine bir bâde derd u gamı ver bâda
âşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır
bir bâde çek, efzûn kap mecliste zeber‐dest ol
atma ayağın taşra meyhânede pâ‐best ol
alçağa akar sular, pay‐i hümâ düş mest ol
pür çûş olayım dersen gâlib gibi ser‐mest ol
aşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındır
koyma kadehi elden söz pir‐i mugân’ındır