• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.26)
behzat ç
ankara cinayet bürosu amiri behzat ç., telsizden duyduğu bir intihar vakasına bakmak için olay yerine gider. arkadaşlarıyla doğum gününü kutladıktan sonra intihar ettiği sanılan genç kızın cesediyle karşılaşır. ilk gelen ekipler, kızın üzerinden çıkan 'intihar mektubunu' yeterli görüp olayın üzerinde durmamışlardır. oysa behzat ç.’nin fark ettiği birtakım gariplikler aklına cinayet ihtimalini getirir. olay mahallinde tem’de (terörle mücadele amirliği) görevli birilerinin olması olayın görünenin ötesinde, farklı boyutları olduğuna da işaret etmektedir. ölen kız urfalı zengin bir aileye mensuptur. babası okuması için ankara’ya yolladığı kızının beyninin yıkandığından, ölümünün siyasi olduğundan, örgüt tarafından infaz edildiğinden şikâyet eder. behzat ç. ve ekibi, harun, hayalet, akbaba, selim ve eda, olaya bakan savcıdan aldıkları destekle işe koyulacak, |at izinin it izine karıştığı’ bu vakayı çözmek için karmaşık bir mücadelenin içine girecektir.
  1. şimdilerde tekrar başlamasına ilişkin türlü haberler dönüyor. aynı tadı verir mi bilmem ama değinmek istediğim başka bir konu var. izleyenler bilir akbabanın evinde toplandıkları bi bölüm vardı. evet evet.amirimin "konuşçaz la. eda kızım sen eve git." dediği bölüm. o bölüme ilişkin bi sürü şey yazabilirim. tek mekan çekim olması sebebi ile yaşanan zorluklar vs. erdal beşikçioğlu'nun ultra performansı vs. vs. ama değinmek istediğim konu o bölümü izlerken burnuma o evin kokusu gelmişti. baya baya biliyorum o evin nasıl koktuğunu ben. bi kitabı okurken ortamın kokusunu kafanızda canlanabilir. mesela yaşar kemal okurken canınız balık, türk kahvesi çekebilir. denizin kokusunu duyabilirsiniz. ama sinema/dizi görsel sanatta bir ortamın kokusu kafamda hiç bu kadar net belirmemişti.

mesaj gönder