1. dün işle ilgili bir ziyarette kreş/gündüz bakım evi tarzı bir yerde bir babayla karşılaştım. yirmilerin sonlarında temiz yüzlü bir adamdı. kreşin müdürüyle çocuğuyla ilgili yaptığı görüşmeye ister istemez kulak misafiri oldum.
    eli ayağı hafiften titreyerek, kaşı gözü oynayarak bir konuşması vardı ki görmeniz lazım. betimim bitti anlatamadım ama çocuğuna dair endişesi ve çocuğuna olan sevgisinden dolayı adamın davranışları bir uyuşturucu bağımlısı gibi yoksunluk belirtileri göstermesine sebep oluyor.konuşmanın bir yerinde kameradan uyuyan çocuğunu izledi, adamın gözü doldu neredeyse. şimdi gitsem uyuyamaz benden de ayrılamaz dedi. çocuğun okula alışması, öğretmenine güvenmesi vs. uzun uzun konuşuldu. ben de baya baya konuşan filan toraman bi çocuk hayal ettim,okulda beş altı aydır en azından vardır diye düşündüm.
    konuşmanın sonunda lafa girdik, öğrendik ki kendileri dört gündür orada olan üç yaşına ancak girmiş bir bebekmiş.ne kişilik yüklendi,bebek üzerinden ne karakter analizleri yapıldı inanamazsınız.
    ama hayran oldum. ağzım kulaklarımda gülümserken gözüme ılık ılık yaşlar akın edecekti neredeyse. insanlar mitoz bölünse ya da eşeysiz ürese emin olun pat diye oraya bi yavru bırakmıştım.
    demek babalık böyle bişey :)

mesaj gönder