1. sendikalar, emekçilerin ekonomik eğitim aldığı, bilinçlendiği ve örgütlenmiş insanların politize edildiği kurumlardır. 61 anayasasında grev ve sendikal faaliyetlerin önü açılmış olsa da uygulamaya konmamıştır. emekçiler bu hakkı direnerek almışlardır.
    (bkz: vehbi koç)

    türkiye'deki "asıl" sendikal faaliyetler için 1967-1980 arası disk incelenebilir.

    günümüzde ise sarı sendikaların egemenliğinde olan faaliyetler ile diğer sendikaların faaliyetleri arasında marksizm açısından bir fark yoktur. örnek olarak disk, maaş zammı, çalışma saatleri gibi konularda "sadece" iyileştirmeye yönelik politikalarla hareket ederek, sosyal-demokrat bir çizgide gitmektedir. iyileştirmeye yönelik politikalar uzun vadede, kazanılmış hakların da kaybedilmesine neden olmaktadır. bu düzlemde sarı sendikalar ve bu çizgideki sendikalar hakim sınıf penceresinden "aynı" görünmektedir. biri istenileni direkt verirken diğeri zamanla vermektedir.

    günümüzdeki sendikalar, emekçilerin biriken enerjisini ve öfkesini yanlış biçimde kanalize ederek pasifist politikalarla hareket etmektedirler. bu durum da emekçiler için başka bir dezavantajdır.

    sendikalar devrimci mücadele açısından olmazsa olmaz değildir.

mesaj gönder