1. rüya durumunda beyin aktivitesi
    bugüne kadar yapılan pek çok çalışma, rüya hâlindeyken beyin aktivitemizin çok yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. rüyalar üzerinde çalışırken eeg teknolojisini kullanan bilim insanları, beyin aktivitesinde gözlemlenen değişimleri göz önünde bulundurarak rüya sürecini beş farklı evreye ayırıyor. 1-4 olarak rakamlarla ifade edilen bu evrelere, ayrıca "hızlı göz hareketi" (rem) adı verilen son bir evre daha ekleniyor ve 1990'larda geliştirilen yeni beyin görüntüleme teknikleri sayesinde bu evreler hakkında oldukça geniş bilgiler ediniliyor.

    örneğin rem evresindeki insanlar uyandırıldıklarında genellikle rüya görmekte olduklarını belirtiyorlar. ayrıca rem uykusu sırasında insan beyninin pek çok bölgesinin aktif olduğu, hatta kimi zaman uyanıklık durumundan bile daha aktif olduğu kaydediliyor. bu bölgelerden bir tanesi, beynin karmaşık görüntüleri anlamlandırmasını sağlayan bölgedir ve rem uykusunda bu bölgede yoğun aktivite gözlemlenmektedir. ayrıca duygularla ilişkilendirilen limbik sistemde de rem uykusu sırasında yoğun bir aktivite gerçekleşmektedir.

    hayvanlar ve rüyalar
    hayvanların da tıpkı insanlar gibi rüya gördüğünden %100 emin olmamızın elbette hiçbir yolu yoktur ancak, onların da bizler gibi rem uyku evresine geçtikleri bilinmektedir. rem uykusu tüm memelilerde görülmektedir ve rem uykusunu 1966 yılında ilk gözlemleyen frederic snyder'a göre pek çok hayvan rem evresine geçişten kısa bir süre sonra uyanmaktadır. rem uykusu pek çok kuş türünde de gözlemlenmiştir ancak sürüngen ve diğer soğukkanlı hayvanlarda bu uyku evresine rastlanmamıştır.

    esrarlı rüyalar
    ilginçtir fakat, düzenli olarak esrar içen insanların büyük bir kısmı hiç rüya görmediğini bildirmektedir. ancak esrarı bıraktıktan sonra aynı insanlar, son derece yoğun ve canlı rüyalar görmeye başlamışlardır. canlı rüyalar genellikle rem evresi sırasında görüldüğü için, bu durum akla şu soruyu getirmektedir: thc, rem uykusuna etki eder mi?

    1975 yılında düzenli esrar kullanan ve hiç esrar kullanmayan iki grup insan üzerinde yürütülen çalışma, esrar kullananlarda rem evresinin kısa sürdüğü ya da hiç görülmediğini kaydetmiştir. başta söylediğimiz gibi, esrarı bırakan insanlarda ise rem süresinin uzadığı ve beyin aktivitesinin arttığı gözlemlenmiştir.

    rüyalarda cinsiyet farklılıkları
    erkeklerin ve kadınların rüyaları arasında ayırıcı nitelikler bulmak için bugüne değin pek çok çalışma yürütülmüştür. ulaşılan sonuçlar ise, kadınların rüyalarında her iki cinsiyetten insanları eşit sıklıkta gördüğü; erkeklerin ise rüyalarında genellikle erkekleri gördüğü yönündedir. bunun yanında, kadınların rüyalarının genellikle daha uzun ve duygusal içerikli olduğu, erkeklerin rüyalarının ise sıklıkla şiddet içerikli olduğu ve araba, yol gibi öğeleri daha çok barındırdığı kaydedilmiştir.

    insanlarda, rüyaların %8'ini cinsel içerikli rüyalar oluşturmaktadır. bu açıdan cinsiyet farklılığı bulunmamaktadır. ancak erkeklerin gördüğü rüyalarda cinsel aktivite çoğu zaman bilinmeyen ya da halka açık mekânlarda gerçekleşmekte ve tanımadıkları bir partneri içermekteyken, kadınlarda bunun tam tersi olarak rüyalar ev ortamında geçmekte ve tanınan insanları kapsamaktadır.

    karabasan (uyku felci)
    halk arasında karabasan olarak bilinen uyku felci, dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. bu durum direkt olarak uykunun rem evresinde yaşanan atoni (kas yitimi) ile, yani bir anlamda bu evrede gerçekleşen felç benzeri durum ile ilgilidir. karabasan, insan beyninin rem evresinden çıkarak uyandığı, ancak geçici felcin devam ettiği durumlarda yaşanmaktadır.

    bu durumlarda kişi aslında hâlâ rüya görmeye devam etmektedir ve genellikle rüyasının mekânı, içinde bulunduğu oda olmaktadır. bu sebeple insanın bu durumda bilincinin ne açık olduğu, ne de olmadığı söylenebilir. kişi, her ne kadar etrafında dönenlerin farkındaysa da, aslında bir yandan hâlâ rüya durumundadır. bu duruma aynı zamanda aşırı bir tehlike hissi ve halüsinasyonlar eşlik edebilmektedir.

    kâbus
    ernest hartmann, kâbuslar üzerinde çalışan bir tıp doktorudur. hartmann'a göre en sık görülen kâbus tipi takip edilme ya da kovalanma rüyalarıdır. yetişkin insanlar genellikle yetişkin bir erkek figürü tarafından takip edildiklerini görürken, çocuklarda bu figür genellikle bir hayvan ya da fantastik bir canlı olmaktadır. kâbuslara yetişkin insanlarda çocuklara göre daha nâdir rastlanmaktadır ve en çok kâbus görülen yaş aralığı 3-8 yaştır.

    bunun yanında tüm insanlara bakıldığında, %5-10'luk bir kesim her ay en az bir kez kâbus gördüğünü belirtmektedir. dr. hartmann, kâbusların direkt olarak günlük aktivitelerimize ve yüzleşmemiz gereken korku ve anksiyete durumlarına bağlı olduğunu düşünmektedir. bunun yanında uyuşturucu kullanımı, travmatik olaylar ya da kayıp gibi durumlar da kâbus görme sıklığını artırmaktadır.

    rem evresi ve zihin gelişimi
    rem uykusuna geçerken omuriliğimizdeki sinirlerin işlevi durdurularak geçici felç durumu ortaya çıkar ve beynimizin öğrenme, düşünme ve bilgi depolama ile ilgili kısmı olan serebral korteksteki nöronlar aktive olur. bu durumun bebeklik dönemindeki beyin gelişimi için önemli olabileceği düşünülmektedir. çünkü çocuklar, yetişkinlere göre rem evresinde daha uzun süre kalmaktadır.

    rem evresi aynı zamanda beyindeki protein miktarının artması anlamına gelmektedir. bu sebeple uykunun bu evresi, çoğu bilim insanı tarafından zihinsel becerilerin gelişmesi ile ilişkilendirilmektedir.

mesaj gönder