1. ilk gecesi tuhaftır. hayatınızın karmaşık bir döneminde, bir ay önce aklınızda farklı planlar varken o gece kendinizi o ranzanın altında bulursunuz. acemiliktir. herkes oz'daki ilk geceleri gibi aval aval birbirine bakar. potansiyel arkadaşları, kafanızda gezen askerlik anılarını ve önünüzdeki bir yıllık belirsizliği düşlersiniz. onca güvenliğe rağmen bir istiridye kapaklı telefon çoraplarınızın arasında yatmaktadır. o sırada koç üniversitesinde sevdiğiniz kız bir kokteylde forbes'un ilk yüzüne girmiş, afrika'da yoksul köylere su kuyusu açmış tiplerle şampanya yudumlamaktadır. üstünüzde 1,65 boyunda anadolu'dan gelme nasıl asteğmen adayı seçtiklerini anlamadığınız çocuk badiniz olmuştur. üç ay sonra kura ertesi o sevmediğiniz heriften ayrılırken bir sürü herifin gözü önünde sarılıp ağlayacaksınızdır. tuzla, eğirdir, sonra kim bilir nerelere gideceksinizdir. bir yıl dersiniz. bir ay izin geriye kalır 11 ay. üzerinizde mavi, tuvalet kağıdı kadar kalın ve anca o kadar soğuktan koruyan bir pijamayla ranzanın demirlerine bakarsınız. badiniz horluyor ve uykusunda konuşuyordur. ilk gece bile biri nöbetçi seçilmiştir. onu atlatır dışarı kapı önüne çıkıp bir sigara yakarsınız. yasaklı telefonların başında kızıyla konuşan bir adam vardır. "kuzum uyumadın mı daha..." diye mırıldanır. ranzaya dönersin. demirlerde senden önceki onlarca herifin nağmeleri vardır. "yarını görene kadar asla sikildim deme." ve "sayılı gün çabuk geçiyor," favorilerin olur. koç üniversitesindeki partiyi, gelmeden hemen evvel çanakkale'de kurduğun kampı, nizamiyede arkandan bakan anneni aklına getirirsin. öyle uyursun. yıllar sonra durup dururken aklına gelene kadar ilk gece hiç hatırlanmaz. tuhaftır.
    bana öyle oldu yani.
    abrek

mesaj gönder