1. katılmadığım düşünce.

    işim gereği başka ülkelerde yaşayan meslektaşlarım (mühendislerle) birlikte yaşıyorum, bazı adamların kıstığı harcamaları buraya yazsam bi tarafınızla güleceğinizden de eminim.

    bu adamlar yukardaki kurallara fazlasıyla uyanlar. 40 yaşına gelmeden milyon lirası bankada yatanlar.

    aklıma takılan sorularsa şunlar: kendini yeterince garantiye aldığına ne zaman ikna olur bir insan ? ne zamandan sonra bu kadar yeter der?

    50 yaşında emekli olmuş türkiye'de rahatça yaşarım diyip son 15 senesini hiç yaşamamış olanlar var.

    peki allah gecinden versin, bir kalp krizi geçirip gitse yazık değil mi bir meyhanede arkadaşlarla rakı sofrası kurmak yerine kös kös evinde yemek pişirdiği gününe ?

    yazık değil mi deniz kenarında sevdicekle şarap içip akşam yemeği yemek varken, eve pizza söylediğine ?

    yazık değil mi senelik izninin yarısında yurtdışını gezip tozmak varken memlekette kahvede oturduğu günlere ?

    demiyorum ki insan eline ne geçerse saçsın savursun, sadece hayatına dengeyi oturtabilsin, 3 günlük hayat ne muhasebe yapacak kadar ciddi, ne de bomboş geçirilecek kadar kalıcı.

mesaj gönder