1. sabah-akşam ölüm haberlerine uyanıyorum, ölmeyenler de bir birini öldürmeye çalışıyor. birileri çıkıp gerekirse öleceksiniz diyor, ''şehit'' olmaktan çekinmeyeceksiniz diyor ve bu adamları kutsuyorlar ama biz tükürsek cinayet sayıyorlar, sonuçta canlı kalamıyoruz. ''milli birlik ve beraberlik'' diyorlar, yere batsın beraberliğiniz şimdiye kadar bir araya gelememiş içi boş laflarla gaza getirilen inancınız, kitleniz yerin dibine batsın, batsın ki yeni bir şey çıksın ortaya. bir iyilik beklemiyorum artık yaşamaktan, şaşıramıyorum sözlük. nefesim daralıyor... ölümleri izlerken yaşamak işkence gibi, ülkemden yüzlerce kilometre uzaktayım ama burada da beynimi yiyorlar, içim sıkılıyor, içimi bir mengeneyle büküyorlar sanki. dünyaya yük'ler sanki... çok uzaklardan hissediyorum, bu topraklara yük olanları omuzlarda taşıyanların belki komşusu, belki hemşehrisiyiz ama toplamımız acıdan başka bir şey etmiyor... afrika'lılar için yeryüzünün lanetlileri diyor frantz fanon, sanırım bizi görseydi tanımına en az birkaç ülke daha eklerdi!

    ''...

    koşmak istiyorum;
    eksozların, molozların,
    yağmaların kıyısından.
    onca insafsızlıkların,
    onca haksızlıkların,
    manzarasızlıkların, parasızlıkların,
    allahsızlıkların kıyısından...
    kimseye ve hiçbir şeye değmeden,
    ciğerlerimi yok edercesine koşmak istiyorum!

    ...''

mesaj gönder