bazıları gereksiz görünür ve her zaman eğlendirmez.
mesela ünlü bir şairimizin oğlu galata kulesinden atlayarak hayatına son vermiş ve babasını acılar denize itmiştir.

oğlunu savaş yıllarının karmaşasında bile bir kaç dil bilen, iyi eğitimli, nazik ve entelektüel yetiştirmek için elinden geleni yapan büyük türk romancısı bir kontese gönlünü kaptırıp karşılık göremeyince oğlunun intihar edip dünyaya genç yaşta veda edişini hangi kitabında yazmıştı. bu yüzden miydi aşk ı memnu (yasak aşkları) konu edinmesi.

bodrum'da (halikarnas) denizi, deniz insanları, kıyıları, adaları, balıkçıları anlatan yazarın mutlu mesut yaşadığını mı sanıyordunuz? babasını çıkan dedikodular yüzünden mi yoksa kaza ile mi vurmuştu. asla netliğe kavuşmayan bu mesele yüzünden afla sürgüne gönderilerek bodrum'da yaşamaya mecbur olduğunu okumuş muydunuz?

hangi büyük şairin oğlu bir kamyon kasasında donarak ölmüştü? diğer oğlu yerel bir haber muhabiri idi. ve sessiz sakin yaşadı ismini babasının bir şiirindeki gibi kimse bilmedi. yıllar sonra şairin torunları ev kirasını ödeyemedikleri için gazetelere haber oldu. yazdığı şiiri milletinindir benim değil diyerek tek kitabı olan safahata almamıştı.

hangi tanzimat şairinin torunu keman hocasına olan aşkı yüzünden ailesini çok üzmüştü. büyük vatan şairi ünvanınız taşıyan bu şairimiz zavallı çocuk gibi hüzünlü kitaplarının hayal kırıklıklarını yaşadıklarından mı esinlenerek yazmıştı?

ve son söz; neşet ertaş'tan gelsin...
sen beni gülünce mutlu mu sandın?
belki de büyük insanları büyük yapan acılarıdır.
onlar meşhur diye hep mutluydular mı sandınız?