1. çocukken gördüğüm iki rüya var, birisini bir defa gördüm, bir daha hiç görmedim ama aklımdan da çıkmadı, diğerini ise birkaç yıl her gece gördüm sonra onu da bir daha hiç görmedim.

    birinci rüya(bir kere görüp bir daha hiç aklımdan çıkmayan): çocukken oturduğumuz sitenin parkındayım. parkta kaydırağın bulunduğu bir yapı var. hani klasik vardır, merdivenle çıkarsın hemen kaydırağa binip kayarsın. küçük bir kule gibi. işte rüyamda onun yerine big ben kulesi var. ama parkın küçüklüğü aynı. tabi düşününce imkansız geliyor, o küçücük kaydıraklı kulenin yerinde big ben saat kulesi var ama parkın geri kalanı nasıl durabiliyor, kule parktan büyükken? rüya işte.

    neyse o kulenin tepesinde de babam var, beyaz atleti, altında eşofmanı ile. elinde ekmek bıçağından hallice kocaman bir bıçak var. bir kadını rehin almış, bıçağı onun boğazına dayamış vaziyette. o kadın annem olabilir, tam hatırlamıyorum, ayrıca yukarı baktığımda kadını tam seçemiyorum. büyük ihtimalle annem. yani, kaydırak kulesinin bulunduğu yerde big ben var, babam tepesinde, elinde bıçak, büyük ihtimalle annem olan bir kadını rehin almış. king kong filminden fırlama bir sahne.

    ben koşuyorum kulenin yanına. kule büyük, ama o kadar da değil. yani kafamı kaldırdığımda babamı seçebiliyorum rahatlıkla elindeki bıçağı, bıçağın metalini, keskinliğini, güneş ışığı altında parlamasını görebiliyorum. etrafta hiç ebeveyn yok. benim gibi birkaç küçük çocuk daha gelmiş, olayı izliyor. hani, intihar etmek için çatıya çıkmış adam olur ya, aşağıda bekleyenler olur falan, onun gibi.

    rüya orada kesiliyor. sonrasında ne oluyor bilmiyorum. babam niye orada, kaydırak yerine neden big ben var, babam annemi neden rehin almış, neden elinde o kocaman bıçak var, ne istiyor bilmiyorum. öyle saçma bir rüya işte.

    ikincisi(yine çocukken birkaç sene düzenli gördüğüm, sonra hiç görmediğim): ilkine kıyasla bu çok kısa bir rüya aslında. rüyada yattığım yataktan uyanıyorum. hani saat gece 3 falan olmuş da gerçekten uyanmışım gibi. öyle rüyalarda olan saçma sapan nesneler falan yok. yatağımdan kalkar kalkmaz koşup balkona çıkıyorum ve üçüncü kattan aşağı atlıyorum. tam yere çarptığım an rüyadan uyanıyorum nefes nefese.

    çocukken oturduğumuz siteden, yeni evimize taşındığımızda bu rüyayı görmeye devam ettim bir süre. yeni oturduğumuz ev, 6. kattaydı. yeni aynı rüya. sanki gerçekmiş gibi gecenin köründe yataktan kalkıyorum, balkona koşuyorum, bu sefer altıncı kattan aşağı atlıyorum. bu yeni evdeki atlamalı rüya çok daha korkunçtu. altıncı kattan atladıktan sonra yere inerken yüzüme çarpan rüzgarı, yere çarpar çarpmaz burnuma gelen kan kokusunu falan alabiliyordum. o rüyadan dolayı mı bilmiyorum, bugün yükseklik korkum var.

    böyle iki rüya.

mesaj gönder