• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.80)
mahalleden arkadaşlar - selçuk aydemir
tabletlerin, akıllı telefonların olmadığı 90'lar… belki de çocukların "çocuk"olduğu, "çocuk gibi" oynadığı son yıllar… küçükçekmece'nin küçük bir mahallesinde kendisine idol olarak gördüğü "mahallenin reyisi" ismet'in gözüne, dahası çetesine girmek için bin bir takla atan selçuk'un, bu uğurda iki arkadaşıyla birlikte çete kurup mahallenin altını üstüne getirmesinin mizah dolu hikâyesi… kardeş payı, düğün dernek, işler güçler, çalgı çengi gibi unutulmaz film ve dizilerin senaristi selçuk aydemir, 9 yaşındaki bir çocuğun para kazanmak için bulduğu akıl almaz yöntemleri, yediği kazıkları, hayal kırıklıklarını, başarma hırsını ve bu hırs uğruna yaşadığı trajikomik anıları yine 9 yaşında bir mahalleden arkadaşlar, bakkalı, camisi, tozlu sokakları, terk edilmiş evleri, tatlı rekabetleri, has abileri, dırdırcı kadınları, fırlama çocukları, amigaları, renkli civcivleri, fragmanlı sinemaları, halı saha maçları ile 90'ların mahalle hayatına kısa bir zaman yolculuğu vaat ediyor.
  1. telefonu evde unuttuğum bir gün, öğleden sonra iki adet üst üste sınav gözetmenliğim vardı ki dünyanın en sıkıcı işidir, vakit geçmek bilmez. en iyisi kitap okumak diyip öğle tatilinde çıkıp bir kitapçıya gittim. gözüme çarpınca hemen aldım ve akşama kadar zaten yarılamıştım akşam da oturup bitirdim. yani bir günde okunabilecek, arada eğlenceli bir şeyler de okuyayım, lanet olsun felsefeye de atom profesörlüğüne de diyorsanız bu isteğinizi karşılayacaktır.
    bazı yerlerinde kahkaha attırsa da genel olarak hayal kırıklığı yaratmış kitaptır. dizi ve film senaryolarını beğendiğim, mizahına saygı duyduğum selçuk aydemir'den daha iyi bir kitap bekliyordum. çocukluğuma dair bir çok ögeyi buldum ama edebi olarak ne emrah serbes'e ne de alper canıgüz'e yaklaşmış denebilir. özellikle en sıkıldığım şey çocukların süreklii dayak yemesiydi. önce birbirlerini dövüyorlar. sonra anne babalarından dayak yiyorlar, yetmiyor polisten sonra bir daha anne babadan bu döngü hiç durmadan devam ediyor. 9 - 11 yaşlarındaki bir grup çocuğun yaklaşık iki ay süren çete kurma maceralarını anlatan hikayede çocuklar o kadar çok dayak yiyorlar ki artık içiniz bayılıyor ve hikaye inandırıcı olmaktan çıkıyor. ismi dövüş kulübü olan kitapta bile daha az dayak vardı. bir süre sonra artık daha fazla dayak yemezler diyorsunuz ama durmuyor efendim tekmeler tokatlar durmuyor, havada uçuşuyor.

mesaj gönder