1. ilk kez buraya olumlu ve mutlu edici bir gelişmeyi yazıyorum. nuriye gülmen ve semih özakça'nın dün (20 ekim) 3. duruşmaları vardı. ayrıntılarını bu haberde okuyabilirsiniz. ne kadar rezil bir soruşturma ve mahkeme süreci yaşandığının zaten takip edenler farkında ama dün yaşanan mesnetsiz itirafçı iftiraları tüy dikti tüm olan bitene. ama düne dair elbette en önemli gelişme semih özakça'nın tahliye edilmesi oldu. ve ne yazık ki nuriye gülmen'ın tutuklu yargılanmaya devam edilmesi kararı. semih'in sevdiceği esra'ya ve dostlarına kavuşması anı nasıl çok sevindirdi ise nuriye'nin tutsaklığının devam etmesi bir o kadar içimizi kararttı. semih'in dirayeti nasıl umudumuzu artırdı ise nuriye'yi görememek de içimizdeki endişeyi büyüttü.

    peki neden yalnızca semih tahliye edildi de nuriye tahliye edilmedi? bu soruya cevabı nuriye ve semih'in eylem arkadaşı veli saçılık kendisiyle yapılan mülakatta şöyle cevap veriyor:

    "nuriye’nin genel görüntüsünün kamuoyunda infial yaratacağını düşündükleri için onu gözden saklamaya devam ediyorlar. çünkü nuriye’nin görüntüsü, bakmaya cesaret edilemeyecek kadar kötü."

    aklım bu sözlerin doğruluğunu kabul etse de gönlüm inkar ediyor. yakında (9 kasım'da) bir yılını tamamlayacak yüksel caddesi direnişi umarım bir kaybımız olmadan olumlu sonuçlanır. ve umarım mahkeme bir sonraki duruşma için 24 kasım'a gün verdiğinde, nuriye'nin anne babasının "kızımız ölür, daha erken gün verin" haykırışları bir karşılık bulur. bir anne baba için daha acı ne olabilir ki?

mesaj gönder