1. gece sessiz yine. en azından benim için. sokakta mahallenin gençleri muhabbet ediyorlar. e havalar ısındı. ben de gencim de bu mahallenin genci değilim. benim mahallem buraya biraz uzak. okumak için geldim buraya. yok hayır öğrenci evi değil üç kardeş birlikteyiz... elimde bir dergi. kısa uzun yazılar var. okudukça birileriyle konuşasım geliyor ama saat geç yarın okul var. kimseye yazmayı istemiyorum o yüzden, yazıktır uykusuz gitmesin dersine. derken telefonum titriyor. bir bakıyorum haber:"kanarya zirvede"... helal olsun diyip bırakıyorum telefonu kenara. ben su içicem ister misin? tamam geliyorum... telefonun ledi yanıp sönüyor. hop üç arkadaşımın doğum günü. samimi olsak zaten bilirdim diye hiç bakmıyorum. sokaktaki sesler azaldı. e geç oldu yarın okul var.

    bir söz vardır "bir şey onu en istemediğin anda gerçekleşir" diye. neden? hayır niye yani. maalesef doğru da bu galiba. neyi çok istesem olmadı hiçbir zaman. az isteyince de olmadı. galiba istediğim hiçbir şey gerçek olmadı benim. sırf olmasına engel olur diye bazı şeyleri hayal bile etmiyorum artık. bir yandan da ne de olsa hiç gerçek olmayacak şeyi hayallerde bile yaşayamamanın burukluğu var. ah murphy ah! her şey senin suçun değil ama günah keçisi sen oldun artık naparsın. sokaktakiler ne mutlu ya. doğru ya onlar bu mahallenin gençleri. ben de kendi mahallemde olunca mutlu oluyorum. ama dediğim gibi işte. benim mahallem buraya biraz uzak.
    jimi

mesaj gönder