1. odamın içi bir hüzünle doluydu uzundur
    ve bir kıvılcım çaktı az önce
    bir şarkı
    hüznün içinde boğuluyorum ve zihnimde
    eşsiz güzellikler eşliğinde
    eşsiz güzel olduğumuz anılar geldi.

    mesela olympos’a doğru yol alırken sen,
    başını göğsümü yaslamış antalya’nın
    güzel kıyı şeridini seyrediyordun
    ve mesela akdeniz’de elele tutuşup
    suda yürümüştük
    bir bungalow evde uyumuştuk,
    orada ki hopalı kadını hatırlıyor musun?
    hayatımda hiç o kadar huzurlu ve mutlu
    olmayacağım sanırım.

    ve kadıköy’de 14 şubatta rakı devirip
    eve geçtiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
    kafam fenaydı, taksiyice çok para vermiştim
    sonra seninle sohbet etmiştik
    komikti ve güzeldi

    --- ablalarda takılmalırımız peki?
    marlayla eğlenceli olmayan ama tatlı anılarımız
    parasızlıktan bir yere kıpırdıyamıyorduk
    hapsolmuştuk antalya denen yerde,
    mutluyduk yine de işte
    sen kollarımın arasındayken aç kalmıyor,
    huzursuz hissetmiyor ve güvende olduğumu
    düşünüyordum

    tokat peki? her insanın yolu tokattan geçiyor
    senin de yolun geçti bu topraklardan
    avm içinde her yer aklıma getiriyor seni
    avm içinde aklıma gelmen de çok komik misal
    hiç romantik değil,
    okulda oturduğumuz banklar,
    bursa kebap evi? sana kattığım en güzel şey,
    bizim evi saymıyorum
    bir şeyler yazarsam döner gelirsin belki ve
    bu seni çok üzer

    yarın sınavlarımız bitiyor
    ben hala senin geleceğini düşünüyorum
    aptallık bu ya,
    bunu yaparken hiç karamsar olmuyorum
    çatışma bölgesinde olan bir
    asker gibi elim tetikte bekliyorum
    garip bu örnek ama olsun

    ve geçenlerde senin saçlarının üstüne
    yeni yaptırdığım dövmeyi inceledim
    hala daha kahküllerin var orada,
    perspektif bebeğim perspektif.

mesaj gönder