1. bir önceki savunmasından aşağıdaki alıntıları yapmışım (taslaklarda buldum). bir yerden sonra bırakmışım sanırım anlamını yitirmesinden mütevellit.

    "aslında bu dava 3 yıldır basın üzerinden hazırlanıyorduysa, basına bu kadar güveniliyorduysa keşke duruşma canlı yayınlansaydı, isteyen internetten, televizyondan izleyebilseydi. ...görünen o ki, iktidar bu duruşmada konuşulanları ya da konuşulacakları kamuoyundan gizlemeye çalışıyor. "

    "fakat birbiriyle hiç alakası olmayan suçla ilgili, birbirinden haberi olmaması gereken bu 6 başsavcılık ne hikmetse 4 kasım 2016’da gece 01:00’da 12 milletvekilinin evine aynı anda polis gönderiyor. tesadüfe bak. 6 tane başsavcı kendi yürüttüğü soruşturma ile ilgili milletvekillerini gözaltına almaya karar veriyor. hiç birbirlerinden haberleri yok, tesadüfe bakın, hepsi de 4 kasım’da, hepsi de gece 01:00’de polisi kapıya gönderiyor. bu kadar tesadüf inanılmaz iş."

    "bizlere aynı gece, aynı saatte operasyon yapanlar, biz daha savcılığa çıkarılmadan, daha mahkemelere, sorgu hakimliğine çıkarılmadan havaalanında uçak hazırlamış. uçak hazırlanmıştır. mesela, sizler gerçekten bunu adil, bağımsız bir soruşturma için tehlikeli bulmaz mısınız? yürütme nasıl böyle bir hazırlık yapar sabahtan? kardeşim, sen bunun tutuklanacağını nereden biliyorsun? ...sabahtan uçak hazırlanmış. diyarbakır havaalanı’nda, bir tane thy’ye ait büyük bir yolcu uçağı, yolcusuz bir şekilde, sabahtan apronda bekliyor. tutuklanacak milletvekillerinin hangi cezaevine götürüleceği belli, kandıra ve silivri’de odalar hazırlanmış. daha biz ifade vermemişiz, sorgu hakimi daha karar vermemiş, savcılık işlemini yapıyor. bize haber geliyor, uçaklar hazır, cezaevlerinde de hazırlık yapılmış."

    "kısa bir beyanda bulundum; bu siyasi bir operasyondur, siyasi bir soruşturmadır, erdoğan’ın talimatıyla açılmış bir soruşturmadır dedim ve tutanağa öyle geçirdim. ki savcı bunu, cumhurbaşkanı’na ve yargıya hakarettir diye iki ayrı fezlekeden soruşturma hazırlayıp meclis’e gönderdi, “sen nasıl böyle ifade verirsin?”

    "bu ülkenin parçasıyız, parçası değil asli unsuruyuz, sahibiyiz. paryası değiliz. bu ülkeye bir günlüğüne turist olarak gelen insanın bile her türlü hakkı hukuku olmalı. biz bunu savunuyoruz, ama ülkemizin yurttaşları olarak, bu ülkenin sahipleri olarak biz daha savcılıklarda mahkemelerde karakollarda şurada burada vatandaş olduğumuzu anlatmaya, ispatlamaya çalışıyoruz. bu toprakların sahibi olduğumuzu halen anlatmaya çalışıyoruz."

    "bu ülkenin birliğini o zaman nasıl sağlayabilirsiniz. bu ülkenin vekillerinin evlerini aynı gece basıp, arkasından bir ay daha geçmeden anayasa değişiklik paketini meclis’e sunarsanız, ülkenin önemli bir kısmını yurttaş olarak görmüyorsunuz demektir. "

    "yasin börü ne kadar insansa, vahşice katledilmişse ve onun çocuk olarak anısı, annesinin ve babasının acısı ne kadar değerliyse, antep’te linçle katledilen hdp’linin de izmir’de linçle katledilenin de annesinin, babasının acısı da anısı da o kadar kıymetlidir. kimse ona küsurat diyemez. kimse yasin börü ve diğerleri diyemez. yasin börü ve 50 küsur kişi diyemez."

mesaj gönder