-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (7.50)
jack kerouac yine yollarda bu sefer kendi içsel yolculuğuna çıkmış
"zen yolu"na koyulmuş. soruyor: "bu sonsuz evrende bulunuşun anlamı nedir?"
dağlara tırmanıyor, meditasyon yapıyor yıldızlara bakıyor, dostlarla sohbete dalıyor.
aklında aynı soru hep, cevabını arıyor. onca yolculuk, onca âlem ve ayrılıktan sonra
bu sefer dağlarda buluyor özgürlüğü, kendi yalnızlığında "sevecen" olmayı öğreniyor.
değiştiğini duyumsuyor, bazı şeyler dışında; çünkü yine düzen dışı, yine sorgulayıcı
ne de olsa geldiği yer "beat kuşağı". ulu dağların gizeminde arıyor hayatı,
"zen kaçıkları"na özgü hayatı ama budizme yakın durarak, insanlardan kaçmayarak.
her zamanki gibi çılgın, her zamanki gibi coşkun,
jack kerouac yine yollarda anlayacağınız,
kendi zirvesini arıyor. seviyor dünyayı sevmesine de
acınası ve tekinsiz buluyor
yaşamın kendisini.
ölmek için doğulan dünyada,
yaşamı arıyor yollarda, yolculuklarda
dağlarda, buda'da ve tanrı'da…
-
kerouac'ın çoğunlukla gary snyder (kitaptaki adı japhy ryder) ile yaptığı tırmanışlardan, gezilerden, otostoplardan, sohbetlerden aktardığı, esasında yine tüm beatlerin öyküsü olan, merakın, belki sevginin, esasında zen'in anıları... matterhorn peak'e tırmanışlarını anlattığı sayfalar bir solukta okunur akar gider... siz de tırmanırsınız onlarla ve zevkle...
kitabı okuduğum dönemlerde beni epeyi etkisi altına almıştı, dışarı çıkarken sırt çantamı hep geri dönmeyecekmiş, o gece (ve umardım ki diğer geceler de) dışarda, parklarda bahçelerde geçirecek, belki bir anda kaçıp bir ormana, bi sahile gidip orda kalacakmışım gibi hazırlardım.. keşke devam etseydi heyecanı, ettiremedim malesef -kitabın yetersizliğinden ötürü değil, kitap uygun bir ruhu bir münzevi-gezgin yapmak için yeterli olabilir- o ruh olmadığım için.
"iyiler dosdoğru cennete gidicek, zaten ta başından beri cennetteydiler onlar."