1. seçilmiş yalnızlık güzeldir, bazen nadasa çekersin kendini, bazen yeni tohumlar atıp yeşermesini beklersin, bazen yetiştirdiklerini hasat edersin.

    ama mecbur kalınan yalnızlık berbattır. bir insanın sıcaklığına ihtiyaç duymaktan daha doğal ne olabilir ki? ister fiziksel olsun ister ruhsal. hatta barınma kadar temel bir ihtiyaçtır bu.

    ve sabahattin ali'ye buradan bir selam gönderelim; "bir insana bir insan herhalde yeterdi. fakat o da olmayınca?" bu yalnızlığa merhem arıyoruz o zaman, film izliyoruz, kitap okuyoruz, yeni ilişkilere yelken açıyoruz ama her seferinde başlarken nasıl yalnızsak bittiğinde daha da yalnız oluyoruz.

    yalnızlıktan söz etmişken oğuz atay'dan alıntı yapmadan bitirmek ayıp olur:
    "önce kelime vardı” diye başlıyor yohanna’ya göre incil. kelimelerden önce de yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. kelimenin bittiği yerden başladı. kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde. kelimeler, yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu. /tutunamayanlar.
    b-612

mesaj gönder