1. hayatını eksik, biraz hatalı, ancak izlemeye değer kılan güzel bir film olan 1994 tarihli (bkz: immortal beloved) isimli filmi vardır. söz konusu şahıs, gerçekten aksidir. doğrusunu isterseniz, müzikle ilgilenen dikkate değer insanların deyimiyle "bach'tan bile aksi" bir şahıstır. elbette barok müzisyenin kör, beethoven'ın ise sağır olmasının bu aksilikle ilgisi olabileceğini belirtmeyi isterim.
    ama insandır sonuçta. ne tür hastalıkların ne tür sonuçlara yol açacağının, tedavilerinin ne olduğunun bilinmediği bir dönemde, 7. senfonisini yazmıştır. ümitle dolu, o zamanın müzikten anlayanlarına göre "iki nota" ile yapılmış senfoni. sonra tüm karamsarlığında, yıllardır mırıldanıp durduğu 9. senfoni çıkar ortaya. aslında devrimcidir biraz. inanmıştır napoleon'un aristokrasiyi yıkacağına. dönemin aristokrasisine yumruk sallar, yüzlerine yüzlerine hem de, sizin döneminizin sonu geldi diye.
    bizim sürekli hitler ile bildiğimiz ama aslında hitlerin çok ötesinde olan ( örneğin, (bkz: arthur schopenhauer) , (bkz: johann wolfgang von goethe) , (bkz: friedrich schiller) alman geleneğinin bir ürünüdür.
    her klasik müzik sanatçısına yapıldığı gibi "ortamlarda" göklere çıkarılmasına gerek yoktur. beethoven romantiktir, o yüzden aslında anlaşılmaz, yaşanır. size hitap ettiği sürece övmekte sorun olmasa bile sırf beethoven diye övmek onun kemiklerini biraz sızlatmaktır.

mesaj gönder