1. olmuyor, olmuyor, unutamıyorum... çok kere denedimse de olmadı. her deneyişimde acı verişi bir yana, unutmaya çabalayıpta unutamamın verdiği acıyı bütün hücremde hissediyordum. unutmakta neymiş hem. güzel olan birşey unutulurmuymuş...

    hatırlamak daha güzel geldi ve daha az acı veren işkenceymiş gibi hissettirdi hep. ilk buluşmamızda, yüzünde ki tebessüm beyin mekanizmama an ve an kayıtlı olsa da, bir flaş patlıyor ve ayrılışımızın hemen bir kaç saat dakika öncesine gidiyorum ve hatırlamanında iyi birşey olmadığını anlıyorum.

    "ne güzel de gülüyorsun..."

    (flaş!)

    "dur, yalvarırım dur, böyle nereye gidiyorsun?"

    flaşları da oldum olası da sevmemişimdir zaten. bembeyaz bir ışık. bana ölümü hatırlatıyor... kaç kere dedim şu elektrikçilere: "beyaz ışıkları da kaldırın, şu ışıkları sarı yapın" diye. buldum bir tane elektrikçi şimdi. tam söyleyeceğim, ama gidiyor... ne de güzel olurdu aslında. her yerde sen. saçların sarıydı ya, o yüzdendir sebebi; bana seni hatırlatıyor...

mesaj gönder