bu başlığı benden önce birisi açtığı için itiraf etmeliyim ki şu anda kıskançlıktan çatlıyorum ama yine de mühim değil. mühim olan ali tekintüre'nin isminin anılması.

ali tekintüre, arabesk'in görünmeyen yüzüdür. dertlerimize derman saydığımız şarkıların bir çoğunun sahibidir. onun eserlerini okumayan sanatçı yok denecek kadar azdır. birçok efsanevi ismin efsane olmasına birebir katkıda bulunmuş ulvi bir kişiliktir.

müslüm gürses, ibrahim tatlıses gibi büyük isimlerin başarılarının bu seviyelere gelmesinde büyük rol oynamıştır. yazdığı şarkıların çoğu filmlere konu olmuş, isim babalığı yapmıştır. "abi şu şarkı çok fena, baba çok acayip söylemiş ya" diye yorumda bulunduğunuz 10 şarkıdan muhtemelen 7'sinde imzası bulunur ali tekintüre'nin. hakkında ne kadar övgü yazılsa az gelecek adamlar vardır ya, ali tekintüre onlardandır. bir nevi illuminati'dir ali tekintüre; hani deriz ya hep, "abi bu işlerin böyle olduğuna bakma, bunlar hep oyun, aslında dünyayı 7 tane aile yönetiyomuş" diye, hah işte arabesk camiasının o efsanesi ali tekintüredir.

bir bakalım hangi şarkılara can vermiş o dertli gönlü ile;

topraktan bedene, kalbini mahşere götür, acı gerçekler, hangimiz sevmedik, unutmazsın (sen beni ömrünce unutamazsın), ben senin kulun muyum, aldana aldana, beklemek ibadet kalmak zulümdür, kırılsın ellerim, dilek taşı, aldanma çocuksu mahsun yüzüne, benim için üzülme, güldür yüzümü, ve daha niceleri...

bu şarkıları gördükten sonra ali tekintüre'nin nasıl acılarla yoğrulmuş olduğunu düşündükçe, kendi acılarımdan utanıyorum!!! arabesk'in türkiye'de var olabilmesinin sebeplerindendir kendisi. kısacası;

ali tekintüre arabesktir.