1. bugüne kadar ikinci seferinin izlenmesinin şart olduğunu gördüğüm tek film var.

    (bkz: revolver - guy ritchie) benim listemdeki ilk film değildir. lakin kesinlikle listededir.

    bu filmi izleyenler anlayacaktır ki inanılmaz bir ego-süperego-id çatışması vardır.

    filmi ilk seferinde şizofreni sanarsınız fakat yine de izleyene güzel bir tat yaşatır.. ta ki...
    o son sahne gelene kadar. sonra beş dakika tuvalet, sigara yahut ne yapılacaksa, ufak bir ara verilmeli ve tekrar oturulup sıcağı sıcağına baştan izlenmelidir. ikinci izleyişinizde aslında ne olup bittiğini anlarsınız ve ilkinde bilmeden bile verdiği keyfin iki katına nasıl çıkabildiğine hayret edersiniz.

    orson welles, eisenstein, lumet, hitchcock vs. sinemanın krallarıdır değil mi? guy ritchie abimiz de güzel kasvetli havası olan filmler çeken, biraz tarantinovari bi adamdır.

    lakin film öyle değildir. bu film, guy ritchie'nin bile çektikten sonra "ulan ben ne çektim?" diyerek ikinci kez izlemesiyle anlayabileceği bir filmdir.

    yaaa, işte böyle. yoksa oturup her yıl fight club izlemeyi ben de seviyorum ama bu filmi ikinci kez izlemek zaten filmin tabiatından geliyor.

    eyyorlamam bu kadar.

mesaj gönder