aslına bakılırsa ufak bir yanlış anlaşılma var bu konuda -görebildiğim kadarıyla- .dininin gereklerini (özellikle farzlarını) yerine getiren kimse dindar değildir. müslümandır, hristiyandır yada musevidir adı farketmez. dindar olarak adllandırılan kimse ise dinin özellikle sosyal yaşam öğütünü uygulamayı kendisine görev edinmiş kimsedir. kısaca; pazar günü kiliseye giden hristiyan, cuma günleri camiye giden müslüman fakat sosyal yaşantısındaki ufak detayları inancına göre oluşturan ve buna teşvik eden kişi dindardır. burdan doğal olarak inancına daha çok sahip çıktığı da çıkarılabilir.