1. bugün ankara güvenpark'ta gerçekleşen patlamanın ardından tabii ki birilerinin gene aklına gelmiş ya da saat itibariyle birazdan gelecek ve konuşulacaktır. bu amiyane tabiri geçenlerde gerçekleştirmiş biri olarak gene de istediğime erişemediğimi söyleyeyim.

    öncelikle gerçekçi bir insan olduğumu söyleyebilirim, bu göçü yaparken yeni olan her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını ben de biliyordum. türkiye'yi terk etme sebebim öncelikle politik azınlık olmanın çok zor olması, işte onun dışındaki klasik kültürel, cinsel vs vs her şeyin insan üstündeki kümülatif baskısı. ve yine tabii ki biliyorum, dünyanın neresine giderseniz gidin bu sorunlarla yine karşılaşıyorsunuz, sadece ülkeden ülkeye belki miktarı belki dağılımları değişiyor. sonuçta birey olarak kaderimiz baskı altında idare edercesine yaşayıp, kendi "comfort zone"umuzu yaratmak vs vs.

    şimdi bunları niye söylüyorum, şundan söylüyorum, göçtük geldik burası da böyle. ee böyle olacağını da bilmiyor muyduk? biliyorduk. benim tek umudum, duygusal bağ noktasında bir kırılma yaşamaktı. bu ne demek?

    ankara'da yaşarken kafama takardım diyeyim ve tam tabiriyle şöyle söyleyebilirim, zoruma giderdi. çünkü politikacıları ve gündelik şeyleri, hükümetleri değerlendirirken bir mantık süzgecinden geçirip, bu beklenen ve tutarlı bir şey mi diye bakarım. mesela akp hükümetimizin her şeyine kızsak da, dalga geçsek de, şartları değerlendirince tabii ki bu adamlar öyle yapacak. olaylara yaklaşımları, yasaları hoşuna gitmeyebilir, ama şaşırtıcı mı? hayır. o zaman niye kızayım? niye bu öfke ya da devamlı dalga geçme? benim sadece zoruma giderdi.

    "ölürüm taşına toprağına", "atam sen kalk ben yatam" tavrındaki insanlarla benzeşmesem de sevdiğim insanlar ve deneyimlerim, birikimlerim bu topraklarda. duygusal bir bağın olması kadar normal bir şey yok. hah işte demek istediğim bu, türkiye'deyken en çok bıktığım şey bu duygusal bağdan dolayı her şeyin zoruma gitmesi ve birçok insanın aksine tepkimi rahatlayacak şekilde dışa vuramayışım üzerime çok gelmişti ve af edersiniz "siktir olup gittim".

    geldik buralara gene aynı politikacılar, gene aynı adaletsizlikler, gene aynı emek sömürüsü ama takıyor muyuz kafamıza? takmıyoruz. işte bu rahatlıktı hep istediğim ve biraz da olsa elde ettim. ama sıkıntı şu ki, hala türkiye'deki haberlerden kopamıyorsunuz ve orayı da takip ediyorsunuz. inanın daha çok yoruyor, uzaklardan tepki bile veremiyorsunuz. napalım, facebook'a lanetleyen yazılar mı yazalım?

    neyse, başlıkta geçen amiyane tabiri kullanmak istemiyorum, zira her memleket güzeldir, çünkü insanlar içindedir. ama gene de dürüstçe söylüyorum, kurtulamadım senden türkiye.

mesaj gönder