1. papatya
    böğürtlen
    doğadan 7 otlu: biberiye, funda yaprağı, kiraz sapı, ısırgan yaprağı, yeşil çay, mate yaprağı, kekik
    lipton ege sefası: zeytin yaprağı, karabaş otu, adaçayı, biberiye, dut yaprağı
    lipton akdeniz yolculuğu: mandalina kabuğu, portakal kabuğu, limon kabuğu, limon otu, biberiye, melisa yaprağı, kıvırcık nane

    var şu sıralar elimde.
    tavsiye ediyorum.
  2. en sevdiğim kaçak olanıdır.
  3. birçok insan sevmez çayı aslında.sadece sevdiğini zanneder.çünkü insanlar çayın içine şeker atarlar..şeker, çayı çay olmaktan çıkarmaz elbet ama çayı çok sevenleri yalancı çıkarır.

    misal ben.. bilincindeyim şekere olan zaafımın.kesme şekeri at gibi yiyemeyeceğim bir ön kabul.
    ben de şekeri farklı formlarda yemeye karar vermiş bulundum. (tabii bunlar bilinç altım)

    demem o ki : biz şekerli içenler çayın tadına hiçbir zaman varamayacağız. çayı seven şekersizliğine katlanır.

    edit: 3 şubat 2017- şekeri bırakalı epey oluyor
  4. bazen yanına probis kattığım içeceklerin şahı, kahvaltıların mutluluk kaynağı. cennette balın şerbetin ırmakları yerine varsa demleme çay kaplıcalarında takılacağımı belirtmek isterim.
  5. bu günlerde üstünden çok edebiyat yapılarak boku çıkarılmıstır, dile dolanmıstır, üstüne söylenmis sözler kabak tadı vermistir.
  6. biraz da bilimsel gireyim konuya diyorum:

    çay içerdiği polifenoller (kateşinler) sayesinde antioksidan etkiye sahiptir. kateşinlerin daha yoğun olması sebebiyle antioksidan etki yeşil çayda siyah çaya göre daha fazladır.
    antioksidan aktivite hücrede zararlı maddeleri engelleyerek hücre direncini arttırır bu sebeple kansere karşı koruyucudur.

    hayvan ve insan çalışmalarında özellikle meme, prostat, mide, özefagus, barsak ve kolorektal kanserlerin oluşma-gelişme ve nüksetmesini engellediği görülmüştür.

    günde 3 kupadan fazla yeşil çay içenlerde hiç içmeyenlere göre kalp krizi geçirme riski daha azdır. ldl kolesterolü düşürücü etkisi vardır ve bu sebeple ateroskleroz-damar sertliğini önler; koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.

    diyabet üzerinde net bir etkisi yoktur. ancak hipertansiyonda; düzenli kullanımında sistolik kan basıncını düşürür.

    akut veya kronik toksik etkisi yoktur.

    özetle bunlar.

    bu dediklerimin hepsi """"""""şekersiz"""""" olmak üzere yeşil ve siyah çaylar için geçerli.
  7. dünyada en çok ülkemizde tüketilen içecek. ülkemizde ilk olarak 1900'lu yillarda üretilmeye başlamıştır.
  8. türkiye'de çayın geçmişi 100 seneyi geçmez fakat günümüzde, dünyada kişi başına çay tüketiminde birinci ülkeymişiz. ama benim anlamadığım yüzyıllarca kahve tüketmiş bir toplumun çayı bu kadar kısa sürede bu derece benimsemiş olması hatta lüzumsuz laf kalabalıklarıyla güzel olan çayı çirkinleştirmeleridir. evet bunu merak ediyorum neden çayı bu kadar seviyoruz?
    ayrıca,
    (bkz: zihni derin)
    (bkz: hulusi karadeniz)
  9. şairlerin resmi içeçesşfjasşf,aüşlshdahsdhad
  10. çay candır.özellikle kara demlikte köz üzerinde demlenirse tadından içilmez.siz şimdi kara demlik nedir onuda bilmezsiniz.neyi fark ettim biliyor musunuz.? köyde yaşadığım ve orada çocukluğum geçtiği için çok şanslıyım ulan!