• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.20)
saatleri ayarlama enstitüsü - ahmet hamdi tanpınar
ahmet hamdi tanpınar'ın şiiri sembolist bir ifade üzerine kurulmuştur. aynı anlatım tarzı romanlarına da zaman zaman sirayet eder. "saatleri ayarlama ensitüsü" toplumumuzun bu değişme süreci içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan bir teknikle anlatıyor. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. !---- spoiler ----!

    nakit cezamızın dayandığı esas, şehre ait umumi saatler başta olmak üzere, açıkta bulunan saatlerden biriyle uymayan her saatten alınan beş kuruştan ibaretti.
    fakat bu saat ile bir başka saatin arasında da ayar farkı varsa, bu sefer ceza iki misli oluyordu. böyle komşu olan saatlerin sayısı çoğaldıkça ceza da hendesî nispetle artıyordu.
    tam saat ayarı haddizatında imkansız olduğu için -bu, saatlere mahsus bir ferdî hürriyet meselesidir, bittabi o zaman bunu açıklayamazdım-, hele kalabalık bir yerde yapılan tek bir kontrolde epeyce miktarda bir para tahsili mümkündü.
    kaldı ki, biz bu karışık hesaba bir de ilerilik ve gerilik farkı ilave etmiştik. herkes bilir ki, bir saat ya geri kalır yahut ileri gider. bu işin üçüncü şekli yoktur. bu da tam ayar imkansızlığı gibi umumi bir kaidedir; meğer ki durmuş olsun. fakat burada iş şahsîleşir. benim nazariyem şudur ki, insanlar kainatın sahibi olmak üzere yaratıldıkları için, eşya onlara uymak tabiatındadır.

    !---- spoiler ----!
    abi
  2. bu kitabı okumadan önce hazırlık mahiyetinde tam olarak ortadan ikiye bölmek gerekiyor. ilk bölüm sıkıcı kasvetli hatta haddimi aşarca konuşursam gereksiz ayrıntılı diyebilirim. çünkü sıkıldım daraldım resmen karakter tasvirlerinden, konudan oldukça uzak beklentimi karşılamayan bir bölümdü.

    ikinci bölümü ise muhteşem gibiydi. resmen okumadan duramadım. uykusuz kalıp bitirmeye çabaladım. akıcı, ilginç, ufuk açar cinsten insan inceleyen, doğru yanlış kavramlarını en güzel şekilde tartışan bir eserle karşılaşıyoruz ikinci 200 sayfada. keşke ilk bölüm kısa tutulsaydı hem daha çok okunurdu hem de çok daha büyük bir üne kavuşur, belli bir kesimin değil genelin ufkunu açacak eserler arasına girerdi. yine de herkesin bir şekilde vakit ayırıp sabırla ilk yarısını geçip ikinci yarısında eserin tadına varmasını tavsiye ederim.
    abi