• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.20)
the hateful eight - quentin tarantino
spaghetti delisi tarantino, kill bill vol.2 ve django unchained'den sonra yeniden aynı sularda yüzüyor. tim roth ve michael madsen'i yeniden bir araya getirdiği filmde kurt russell, jennifer jason leigh, samuel l. jackson, bruce dern gibi oyuncular da yer alacak.


  1. kanımca reservoir dogs'un birçok yönü ile altında kalan tarantino filmidir.
    tabi ki bu demek olmuyor ki kötü bir filmdir. fim gayet de kalitelidir. reservoir dogs ile hateful eight'i birer gün ara ile izlememden dolayı pek tat vermemiş de olabilir.
  2. bütün tarantino filmleri içinde en iyisi olmasa da harika müziklere müthiş kurguya sahiptir. ayrıca panavision ultra 70 ile çekilmiş harika işler çıkarmıştır tarantino ama efsane olan kısmı müzikleri şüphesiz.
  3. django'dan ziyade rezervuar köpeklerinin western versiyonu gibi olan tarantino filmi. django ile tek ortak yanı western'lik. yoksa her türlü daha iyi bir film django'dan.

    soundtack ve christopher waltz faktörleri hariç.
  4. klasik bir tarantino filmi .bolca ikili diyaloglar,alakası yokmuş gibi görülen olayların bir şekilde aynı kapıya çıkması, sürprizler , gene fazlaca feedback, tabii ki olmaz ise olmaz bol kan .
    ciddi manada , filmde oyunculuk açısından sırıtan birisi yoktu ki zaten , filmi kotaran en önemli unsur buydu bence.

    (bkz: samuel l. jackson) iyi ki silahşör falan olmamış dedirtiyor, o derece başarılı bir rol yapıyor, seyrederken an geldi koltuğumda beni bile vuracakmış hissi verdi. (bkz: walton goggins) çok iyi.(bkz: kurt russel) ise fazla suya sabuna bulaşmıyor.


    bir tarantino filminden ne beklersiniz ki ? bol diyalog , arka mekan zenginliği, sürpriz gelişmeler , kanlı sahneler ve illa ki, değişik bir son. alın bu filmde hepsi var zaten.

    müzik konusunda ise büyük usta (bkz: ennio morricone) ' un hakkını da teslim edelim.

    87 yaşında hateful eight soundtrack'i ile sonunda kavuştu hayaline .
  5. standart tarantino olay örgüsüyle ilerlemiş, müthiş ayrıntıları ve easter egg'leri olan filmdir. izlenir mi tabii ki izlenir. kaç dakika olduğuna bakmadan izlemiştim kendilerini hiç de dedirtmedi "niye bu bu kadar uzun" diye.
    !---- spoiler ----!

    Jennifer Jason Leigh(daisy)'in gitar çaldığı sonra kurt russell(john ruth)'in gelip elindeki gitarı kırdığı sahneyi hatırladınız mı? o gitar gerçekten de o dönemden kalma 145 yıllık el yapımı ve ödünç aldıkları müzeye göre "paha biçilemez" bir gitarmış. kurt russell gitarı kırmadan replikasıyla değiştirilip, replikayı kırması gerekiyormuş. fakat oynarken kurt russell kendini kaptırdığından mı, unuttuğundan mı bilinmez almış orjinal gitarı kırmış efendim. filmdeki Jennifer Jason Leigh'in tepkisi tamamen doğal imiş yani. gitarın kırıldığı haberini alan müze ise "başka gitar lazımsa verelim ağabey, bir de kırık parçaları alabilir miyiz acaba" şeklinde bir yaklaşım sergilemiş
    sahne


    !---- spoiler ----!
  6. beklentilerimin çok altında kalan, tarantino'nun yazıp yönettiği, oyuncu olarak yer almadığı çakma bir western filmi. tamam yönetmenin bu konudaki yeteneği farklı işler yapma becerisi tescilli. bunu tartışmaya bile gerek yok. üstelik tarzı da oldukça hoyrat ve farklı. ama en baştan beri yönettiği belli başlı filmlere bakarsanız kan ve şiddet hep yüksek dozlu olsa da rezervuar köpeklerinden sonra estetik ve sanat yönünün giderek güçlendiği şiddet unsurunun ana tema olmaktan çıktığı görülecektir. ta ki bu son garabete kadar.

    son iki filmini western tarzında çeken yönetmen belli ki bu alanla ilgili onlarca yıldır yapılmış kalıbı beğenmiyor ve sert biçimde eleştirmek istiyor. dönemin insanlık dışı davranışlarını ve bazı meseleleri de daha net biçimde vurgulamak istiyor, başta da insanların milliyet ve ten rengi eksenindeki ayrımını. ama django'da yakalanan bütünlük, estetik, ayrımcılığı yansıtma becerisi nerede bu abartılı kelimesinin bile hafif kalacağı şiddet dolu film nerede. insanların midesini kaldıracak sınır öyle bir aşılmış ki ortada sanat değeri filan kalmamış. tek mekan ağırlıklı çekimle rezervuar köpeklerinde yakaladığı başarıyı buraya taşımak isteyen yönetmen kurduğu mekan çok ilgi çekici de olsa bunu becerememiş. film tarantino sinemasının genel olarak yukarı yönlü seyrinde ciddi bir kırılma oluşturdu benim gözümde.
  7. tarantino'nun tarzından bihaber giden bünyeleri dayak yemişe döndürebilecek film.

    film çıktığı gün babam, kardeşim ve ben üç küçük çocuk heyecanıyla biletlerimizi önceden alıp koşa koşa bu filmi izlemeye gittik. film arasında iki tane şıkır şıkır giyinmiş abla arasında aşağıdaki diyaloğa şahit olduk:

    + yaa inanamıyorum bu aksiyon filmi değil miydi? içim geçti valla çok sıkıldım hiç aksiyon olmadı?
    - ay eveet ama ikinci yarı daha heyecanlıymış diyolar:(

    ablalar james bond filmi sanarak gelmişler, film türü: aksiyon kısmını okuyup bileti almışlar resmen. ama yine de güzelim filme bir çırpıda ağızlarını yaya yaya "ayy çok sıkıcııa" demelerine kızmadık, kızamadık. zira ilk yarı gerçekten de sadece şahane diyaloglardan oluştuğu ve kendi tabirleriyle hiç "aksiyon olmadığı", ayrıca bu bir tarantino filmi olduğu için ikinci yarıda neyle karşılacağımızı az çok tahmin edebiliyorduk. ve bu süslü ablalar az sonra görecekleri sahnelere hiç, ama hiç hazır değillerdi:(

    "siz gelmeyin ablacım filme" diyicem de, bir daha geleceklerini de pek sanmıyorum. filmin sonunda bi daha gördük bu ikiliyi; suratlar bembeyaz, biri diğerine "yani hayatımda izlediğim en saçma filmdiee" diyordu. bizse babam, kardeşim, ben; üç küçük çocuk sırıtışı ve "en mükemmel ölüm hangisiydi" tartışması eşliğinde eve doğru yola koyulduk.
  8. ciddi ciddi geliyorsa yaşadık. adam bambaşka bir western dünyası yaratmakta. bu gözlere zenci kovboy gösteren adamın sanırım 2016 başında çıkacak filmi. samuel'i beklemekteyiz. özledik dişleği.
  9. tarantino sirlar dunyasi'nin bir bir bolumunu yonetse dahi sinemaya gidip izleyecek olan(nickden belli degil mi?) beni hayal kirikligina ugratmis olan filmdir. filme kotu diyemem, gittim izledim iyi de vakit gecirdim, ama bi dakika beyler,bu bir tarantino filmi ve bir yildan fala sure bekledik.
    tarantino' nun neredeyse her filminde kullandigi imzalar bu filmde de vardi.abartili olum sahneleri, abartili yemek yeme sahneleri, kapida duran karakterler, samuel jackson, tim roth, yanlis hatirlamiyorsam bir mecican stand off bile vardi.ama bunlarin otesinde filmin buyuk kisminin ayni yerde gecmesi ve oyuncu performanslari beni gercekten uzdu.insan christoph waltz ariyor arkadas. ozetle bu film kesinlikle bir kill bill,bir pulp fiction bir inglourious basterds ya da bir django unchained degil.
    ulan tarantino eger film cekmeyi birakmaya karar verdiysen bile, bir tane daha çekip oyle birak.bu son olmasin cunku.
  10. ilk bölümlerdeki diyaloglar sebebiyle olumsuz eleştiri almış film galiba sıkılanlar olmuş. fakat başındaki o sahneler olmasaydı eğer filmin sonunda izleyici o doyuruculuğu alamazdı bence. tarantino yine döktürmüş bana kalırsa. samuel jackson'ın oyunculuğuna diyecek laf yok.