1. üniversite hazırlık sınıfından bir öğrencimle bugün yaşadığım diyalog:

    öğrenci: "hocam, bir soru sorabilir miyim?"
    ben: "sor bakalım"
    ö: "hocam şimdi biz diğer modül threesome'a geçicez ya..." (intermediate seviyesine tekabül eden "threshold" seviyesini kastediyor)

    ***10 saniye sessizlik. herkes birbirine bakar***

    burada öğrenci acaba onu mu dedim lan? diye düşünüyor.
    arkadaşları ise "öyle dememiştir lan heralde, yanlış duymuşuzdur" diye düşünüyor.
    ben ise "ulan fark etmedi kimse şimdi ben gülsem arkamdan 'ulan narrator hoca da biliyo bu işleri puahahaha' diyecekler neyse tutiyim kendimi" diyerekten gülemedim. ama dersten sonra yarım saat kendime gelemedim
  2. lisede bir gün, m: matematik öğretmeni ö: bir öğrenci (ben değilim)
    ö: hocam size bir zeka sorusu sorabilir miyim?
    m: sence sorabilir misin?

    sınıf yıkılır ve öğrenci anlamamıştır.
  3. yer: mecidiyeköy vergi dairesi

    amca: kızım beyannamemi vermeyi unutmuşum ne olacak şimdi? (yıllık gmsi beyanından bahsediyor amcamız)

    memur kadın: pişmanlıkla beyanname verebilirsiniz amcacığım

    amca: çok pişmanım kızım.
  4. bu ramazan bayramının üçüncü günü benim yaş günüme denk geliyor. annemle bunun gırgırını geçiyoruz:

    a: çocum ne mübareksin bak, doğum günün hem bayram hem babalar gününe denk geliyor; sen de hem babasız (yaşıyor ama gitti) hem allah babasızsın ahauhahauha... (annem liseli bir troll olabiliyor zaman zaman)

    b: yav nettin sen de beni aa... allahsız değilim ben be, parayla iman kimdedir bilemezsin kadın anam...

    a: he he, eyledir... e sen kaç olacan şimdi, 24 mü 25 mi?

    b: sen benle ilgili güncellemeleri mi kaldırdın, hayırdır? 27 olucam ben aney, 28'den de gün almaya başlıyıcam.

    a: (az evvelki gevrek gülüş yerini ağzında yaprak kalmış dumur koala suratına bırakır, ses titrer, töbe bismillah bişey olur) nasıl ya? 27 ne ya? üç yıl sonra 30 olacaksın yani?

    b: yani, matematik yanılmaz...

    a: kardeşlerin kaç olacak ya o zaman?

    b: valla allah ömür versin, onların da biri 28 biri 26 olacak.

    a: nasıl ya... kızım siz ne ara büyüdünüz ya bu kadar... sen şimdi ciddi ciddi 27 oluyorsun öyle mi?

    b: he yav aaa, noluyo sanki 27 olunca!

    a: ... (uzun uzun boşluğa dalar)

    b: noldu kız?

    a: ... (bakıp susmaya devam eder)

    b: anne noldu ya, ne sustun öyle şş?

    a: ... ben artık daha çok dini kitap okuyucam. peygamberimizin hayatını okuyucam. çağrı'yı izliycem.

    bilinçli bir misyonerlik faaliyeti yürütsem böyle muvaffak olamazdım galiba, ahahahhaa! toprak da henüz görüş mesafesinin epey dışında üstelik ama kadın iki dakikada hayatının soundtrack'ini "batıdan doğarsa gün / yapacak bir şeyin yok" a çevirdi ya ahahahahahaa...
  5. + ergün naber?

    - iyi allaha şükür .mina koyayim abi yaa.

    (aynen yasanmistir)
  6. ted talks'da anlatılan bir diyalog
    bir anasınıfında öğretmen öğrencilerinden resim yapmalarını ister. öğretmen bir kız çocuğuna sorar.
    -sen ne yapacaksın
    -tanrının resmini yapacağım.
    -iyi ama tanrıyı hiç kimse görmedi ki
    -sorun yok biraz sonra görecekler.
  7. yine başımdan kısa süre önce geçen bir diyalog;

    kuzenimle giitiğimiz otelde saunadan sorumlu elemanla saygısız davranışları nedeniyle tartıştık.tartışma da biraz sert geçti.sonrasında başka bir otelde müdür olan kayınçoyu aradım .amaç söz konusu otelin müdürünü tanıyorsa şikayeti ona söylemek.
    konuşma başladı.durumu anlattım.
    ....
    -abi .bakarım ama ,tarif ettiğin kişi otel sahibinin yeğeni sanırım .sorunlu biri.kafadan biraz çatlak
    -öylemi
    -evet abi zaten küçükken menengiç geçirmiş.
  8. üniversite son sınıftayım büyük bi ihtimal final haftası yaklaşıyor. kütüphanede akşamı ettikten sonra kaldığım yurda dönmek için yollardayım.
    tam yurdun sokağına girdim sağ kaldırımdan çıkıyorum karşı kaldırımdan da ellerindeki poşetleri taşımakta zorlanan yaşlıca bi teyze iniyor.
    dedim git yardım et phoebe teyze nereye gidecekse al taşı poşetleri.
    p:ben
    t:poşetleri taşıyan yaşlı teyze
    p: iyi akşamlar teyze. poşetlerin ağır gibi istersen gideceğin yere kadar taşımana yardım edeyim.
    t: yok kızım çok saol gideceğim yer yakın zaten. ne iyi bi kızsın sen
    p: ehü ehü çok saolun :p
    t: okuyor musun kızım
    p: evet
    t: nerede kızım?
    p: gazide teyze
    t: iyi kızım iyi benim de kızım var gazi mezunu. bölüm ne kızım p: hukuk
    t: iyi kızım iyi benim kızım da anaokulu öğretmenliği okudu eee kaçıncı sınıfsın sen
    p: son sınıfım teyze. nasipse ben bitmeden okul bitecek
    t: eeee buldun mu birini bari p:???? anlamadım t: birini diyorum buldun mu
    p: hık mık şey yok teyze bulmadım kimseyi
    t: ama kızım sen çürüklere kalmışsın :o
    p: çürük derken teyze ?? :/
    t: iyi çocuklar hep kapılmıştır be kızım. kalanlar da şimdi hep çürüktür. tüh iyi birine de benziyodun neden böyle oldu ki? yemin ediyorum ben de bi an düşündüm neden böyle oldu diye de sonra çabuk geçti :d
    p: napalım nasip teyze :(((
    böylelikle litaritürüme çürüklere kalmak deyimi eklenmiş oldu. o sevimli teyze bu satırları okur mu bilmem ama umarım her neredeyse iyidir :)
  9. -alo oğlum nerdesin?
    +otobüsteyim anne geliyorum.
    -çıktın mı okuldan?
    +yok anne otobüsü okula soktum içinde bekliyorum.
  10. küçük bir çocukla türkü dinlenmektedir:
    türkü siyah gitme toz olur...
    beyaz giyme söz olur...
    çocuk: peki bu kadın ne giyecek?

    küçük bir çocukla sanat müziği dinlenmektedir:
    yüzünü görmek istemem
    sesini duymak istemem
    seninle gülmek istemem..
    şarkıyı bir kadın söylüyor.
    çocuk: peki bu kadın ne istiyor?