1. Hayatınızın en kotu dönemini yaşıyorsunuzdur. Ekonomik olarak o kadar bitmişsinizdir ki, zamanında "açlıktan ölsem de bi' daha o adamın yanında çalışmam' laflarınızı bi' güzel yutar; arkadaşınızdan eski patronunuzla sizin için konuşmasını istersiniz. Görüşmeye giderken o arkadaşınız sizi yine yanlız bırakmaz ve 'geçerken uğradık' senaryosuyla ofise girersiniz. Eski patron biliyordur tabi sizin gururu kurtarmaya derdinde olduğunuzu. Oturursunuz, lafın arasına sokuşturur 'bugün 50 kişi internetten başvurdu iş için' diye. Sonra, anlattiği zengin insan hikayelerinin arasina güzelce serpiştirir sizin yeni bir kariyer çizmek için yaşınızın ilerlemiş olduğunu, insanların daha lisedeyken kariyer plani yapıp son sınıfı amerika'da okuduğunu, masterları doktoraları... kendi planlarınızdan bahsedersiniz 'siz yanlış yapıyorsunuz işte" diye başlar, bir şekilde milyon dolarlarla devam eder. 150.000tl'lik iş planından bahseder, 'iş ne?'diye sorulduğunda hiç bi' fikri olmadığını anlarsınız. Başkasının zenginliğinden bahsetme-(her nasılsa) bunun üzerinden kendini övme-sizi aşağılama döngüsü içinde tirat atar. Konuştukça gaza gelir, kendinden geçer. Arkadaşınız sizi kurtarmak için benim kalkmam gerekiyor der. Ama eski patron bırakmaz. Kapıya, koridora kadar geçirir. Panik halindedir. Karşısındakini ezerek kendini yüceltme seansi bitiyordur çünkü. Birkaç saniye daha egosunu doyurabilmek için asansöre de kadar gelir. Hala konuşuyordur. Tam düğmeye basacakken kapıyı tutar, sesini çok büyük bir sır veriyormuşçasına alçaltır ve başka çok zengin birisinin hikayesini anlatır. Siz arkadaşınızla hikayenin ana fikrini anlayamadığınızdan boş gözlerle bakarsınız eski patrona. Hemen açıklama yapar; "böyle şeyler tanıdıkla, çevreyle, torpille olur, çok heveslenme yani." diye. Sonunda kapı kapanır, dayanacak gücünüz kalmamıştır artık, ağlamaya başlarsınız. Hayatınıza, kendinize, çaresizliğinize olan nefreti bastıramıyorsunuzdur artık. 2 saat ağlayarak kafede oturursunuz, arkadaşınız sizi bu halinizle bırakamıyordur çünkü ve malesef sadece iyilik yapmaya çalışıyorken, kendini suçlar keşke götürmeseydim seni diye. Eve gelirsiniz uyursunuz. Gece yarisi uyanıp sözlüğe girdiğinizde arkadaşınızın 'youreads itirafta' eski patrona saydırdığını, size yapılana sizin kadar öfkelendiğini, üzüldüğünü görürsünüz. Oturur bir saat de buna ağlarsınız. İnsanların bu hayata nasıl katlandığı sorusuna, o melek arkaşınız cevap olmuştur. Günün sonunda kendinizi çok da kaybeden hissetmiyorsunuzdur artik.
    (bkz: http://youreads.net/yorum/201480)

mesaj gönder