• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.45)
bir zamanlar anadolu'da - nuri bilge ceylan
kasabalarda hayat, bozkırın ortasında sürdürülen yolculuklara benzer. her tepenin ardında "yeni ve farklı bir şey" çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar...
  1. !---- spoiler ----!

    filmde bütün karakterler iyiydi ve gerçekçiydi. kazma kürek bile cok hayatın içindeydi, en vasıfsız kişiler ve en vasıflı kişiler meslekleriyle anılır. ortada kalanlar isimleriyle, çünkü yaptıkları iş isimlerinin önüne geçmemiştir. kazmayla kürek de bu tarz bir detaydi bana göre.

    muhtarın kızı cay dağıtırken oradaki herkes her türlü kimlikten arınmış saf erkektiler. savcı, doktor, komser, polis, katil sıfatları güzellik ve saflık karşısında mağlup oldular.

    savcı karakteri çok gercekciydi. karısının kendisine kestiği cezayı inanmak istemeyerek reddetse de her saniye evine gidip başını yastığa koyduğunda ne olacağını düşünüp durdum. doktor en az bilinendi, hikaye anlaticisi denilebilir bence ona. zaten de hikayenin sahibi o sanırım.

    son sahnede diri diri gömülmeyi reddetmesi bana göre oyle birşey olmadı demesinde gizli. öyle bir olay yaşamış, bir caniyle geceyi geçirmiş hatta ona sigara ikram etmiş olmak istemedi. ona fazla geldi bu, savcıya benzer bir tavırdı.

    konuşacak cok şey var bence her sahne her karakter uzatılabilir. kısacası bu ülkede nuri bilgeden başkası film çekmesin diye düşündüm. bütün sermayemizi yatirabiliriz kendisine ziyan olmaz.

    ha sıralamada kış uykusunu daha öne alırım ama onu da diyim.

    !---- spoiler ----!
    abi

mesaj gönder