1. aşk, çakma parfüm gibidir, yaşattığı his güçlü ve güzel olsa da kalıcılığı çok azdır, hızla gelir geçer...
  2. hakikaten yorucudur. insani yer bitirir. bu durum icin illa karsiliksiz olmasina da gerek yok. karsilikli olsa da bir sure sonra adami bir sure sonra yorar.

    ilk baslarda "aman allah'im hic bitmesin bu ruya" dersiniz. sonra yavas yavas hayal aleminden cikmaya baslarsiniz. sonra bir bakmissiniz ki isler sizin dusundugunuz gibi degilmis. lanet olsun dersiniz en sonda.

    ha ama duygu olarak cok yogundur, insanin ayaklarini yere basmamasini saglar. mal mal dolanirsiniz ortada, dudaklarinizda sacma bir gulucukle. karsiliksiz oldugu durum en iyisidir. zamanla azalir, biter. sonra sen sag ben selamet.
  3. mantıksız kararların müsebbibi.
  4. akıl ile tamamen zıt çalışan duygu.hiçbir şeyi düşünerek yapmazsın.sadece kalbin çalışır.sadece hissedersin. dünyanın en güzel duygusu olabilir.
  5. ebenizin bu konuda ki görüşlerini merak ettiğim konudur.
    benim ebem bu durumdan hiç hoşnut değil kanımca...
  6. bir nevi gençlik aşısı da denebilir. duyguları kökten değişime uğratıp olmadığınız hislere bürünmenize neden olur. aşıkken kah mutlu, kah üzgün; duygusal kasırgaların en fazla yaşandığı bir zaman dilimi içine girmişsiniz demektir. ayaklarınızın yerden kesilmesi, karnınızda kelebeklerin uçuşması gibi tipik benzerlikler yaşamanız da çok olasıdır yine. gözü perdeleyen örtünüz vardır ve hiç bir zaman " asıl " olanı göremezsiniz. görseniz bile idrak etmeniz mümkün değildir artık. aşkın şarabının damakta bıraktığı tat ve hissettirdiği sarhoşluk baş döndürücü bir etkiyle tüm bünyenizi sarmış olacaktır.

    geçmiş olsun, ayılana kadar tadını çıkarmaya bakın.
  7. ocağınıza incir ağacı diker. evlerden ırak. üç kere tahtaya vurdum, muska yazdırdım, totem yaptım.

    her şeye rağmen gelirse de yere yatıp ölü taklidi yapmayı planlıyorum.
  8. “bir insana aşık olmak; onu kalabalığın içinden çekip çıkarmak, çokluğun içinde tek kılmak ve sonra aynı hızla o teklik içindeki çokluğu keşfetmektir."

    g.d.
  9. sadece toplum genelinden duyulan,edinilen birikimlere uyup bir sanrıya kapılmaktır.
    sanrılarla yaşamayın,gerçeklerle yüzleşin..
  10. kendini sevdiğin insana ait hissetmektir. sorumluluk sahibi olmaktır. yorar bazen ama içini yumuşatmayı çok iyi bilir, aşk.