• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.45)
bir zamanlar anadolu'da - nuri bilge ceylan
kasabalarda hayat, bozkırın ortasında sürdürülen yolculuklara benzer. her tepenin ardında "yeni ve farklı bir şey" çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar...


  1. bbc tarafından yapılan 21. yüzyılın en iyi 100 filmi arasına 54. sıradan girmiş, nuri bilge ceylan'ın kendine has üslûbuyla - basit bir hikâye, derin ve gerçekçi bir anlatım - alelâde bir polisiye olay üzerinden anadolu'ya, anadolu insanına, bizlere ayna tuttuğu evrensel beğeniye sahip ustalık eseridir. 2010 senesi türk-boşnak ortak yapımı filmin başrollerini muhammet uzuner, taner birsel, yılmaz erdoğan ve ahmet mümtaz taylan paylaşmışlardır.

    şu ana kadar yapılmış gerçeği süssüz ve apaçık bir biçimde anlatmaya çalışan türk yapımı drama filmlerine göre çok daha farklı ve başarılı bir yöntemle çekilmiş, sessiz, soğuk ve ürpertici atmosferi ve gerçekçi işleyişiyle izleyicinin de olayların içersinde yer almasını sağlayabilmiş, anadolu'nun fotoğrafını net bir şekilde çekip önümüze koyabilmiş, türk sinemasında bambaşka bir yere sahip etkileyici bir sinema yapıtıdır.

    yalnız türk sinemasının değil, avrupa sinemasının da başyapıtları arasındadır. maalesef, türkiye'nin öz mü öz anadolu'sunu anlatmasına rağmen, yurtdışında daha çok ses getirmiştir. böyle olmasına insan üzülüyor...

    filmin az aksiyonlu geçen abartısız ve doğal olay örgüsü içersinde verilen ince detayları o denli dolu dolu ve yerinde ki, hayran kalmamak elde değil. böylesi bir toplumunu tanımışlık, böylesi sade ve gerçekçi bir işleyişle toplumunu anlatabilirlik! ilk izleyişimden sonra üzerine biraz düşününce "evet, dedim; işte bu, bugüne dek izlediğim en iyi türk filmi." daha da ilginci, türk sinemasının en kısır dönemlerinden birinde gelmiş olması. hayranlık bir yana, nuri bilge ceylan, bir zamanlar anadolu'da ile benim türk sinemasına bakış açımı da değiştirdi.

    "(...) şimdi sıkılırsın edersin de, bir gün gelir belki burada yaşadığın şeyler hoşuna bile gidebilir. çoluk-çocuk sahibi olunca anlatacak bir hikâyen olur. fena mı? bir zamanlar anadolu'da, dersin, ücra bir köşede görev yaparken işte böyle böyle bir gece yaşamıştık. ha, haksız mıyım doktor?"