1. anlayamadığım şekilde son yıllarda gereğinden fazla popüleştirilen sıcak içecek. sanki çay sofralarımıza girmiş gibi, internette, şarkılarda, televizyonda sürekli bir çay muhabbetidir gidiyor. hayattaki tüm mutluluğu bir bardak çayda bulmalar, sevdiğinden tek isteğin bir çay demleme talepleri vs. bu oryantalist hareketlerle tek yaptığımız, aslında tüm mutsuzluğumuzu bir nesne, çay, üzerinden üzerini folyo ile sarma çabamız.

    neyse işin sosyolojik tespitini bir kenara koyarsak, çay konusunda şöyle biraz ilim irfan sahibi olayım, arkadaş arasında entellik olsun diye paylaşım diyorsanız bir kaç kaynak,

    (bkz: okakura kakuzo) - (bkz: çay kitabı)

    (bkz: asim zihnioğlu) - (bkz: bir yeşilin peşinde)

    (bkz: mustafa duman) - (bkz: çay kitabı)
  2. şüphesiz ki samimiyetin içilebilir halidir.
  3. en sevdiğim kaçak olanıdır.
  4. bazen yanına probis kattığım içeceklerin şahı, kahvaltıların mutluluk kaynağı. cennette balın şerbetin ırmakları yerine varsa demleme çay kaplıcalarında takılacağımı belirtmek isterim.
  5. bu günlerde üstünden çok edebiyat yapılarak boku çıkarılmıstır, dile dolanmıstır, üstüne söylenmis sözler kabak tadı vermistir.
  6. biraz da bilimsel gireyim konuya diyorum:

    çay içerdiği polifenoller (kateşinler) sayesinde antioksidan etkiye sahiptir. kateşinlerin daha yoğun olması sebebiyle antioksidan etki yeşil çayda siyah çaya göre daha fazladır.
    antioksidan aktivite hücrede zararlı maddeleri engelleyerek hücre direncini arttırır bu sebeple kansere karşı koruyucudur.

    hayvan ve insan çalışmalarında özellikle meme, prostat, mide, özefagus, barsak ve kolorektal kanserlerin oluşma-gelişme ve nüksetmesini engellediği görülmüştür.

    günde 3 kupadan fazla yeşil çay içenlerde hiç içmeyenlere göre kalp krizi geçirme riski daha azdır. ldl kolesterolü düşürücü etkisi vardır ve bu sebeple ateroskleroz-damar sertliğini önler; koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.

    diyabet üzerinde net bir etkisi yoktur. ancak hipertansiyonda; düzenli kullanımında sistolik kan basıncını düşürür.

    akut veya kronik toksik etkisi yoktur.

    özetle bunlar.

    bu dediklerimin hepsi """"""""şekersiz"""""" olmak üzere yeşil ve siyah çaylar için geçerli.
  7. türkiye'de çayın geçmişi 100 seneyi geçmez fakat günümüzde, dünyada kişi başına çay tüketiminde birinci ülkeymişiz. ama benim anlamadığım yüzyıllarca kahve tüketmiş bir toplumun çayı bu kadar kısa sürede bu derece benimsemiş olması hatta lüzumsuz laf kalabalıklarıyla güzel olan çayı çirkinleştirmeleridir. evet bunu merak ediyorum neden çayı bu kadar seviyoruz?
    ayrıca,
    (bkz: zihni derin)
    (bkz: hulusi karadeniz)
  8. duygusallıkta insanı zirvelere çıkarabilecek içecek. çoğu ailede akşamları tv karşısında çay demlenir sevgili youserlar. bizim aile de öyle. ben ailesinden ayrı yaşayan bir insan olarak her akşam içtiğimde ailemi özlüyorum. türkiyede de çok tüketilen içecektir. çay dururken milli içkiyi zamanında neden ayran yapmışlar hiç anlam veremedim.
  9. şu anda içtiğim,vazgeçemediğim,evde içerken biri gelip gördüğünde (çorba kasesimi bu diyerek ) kullandığım fincan ile dalga geçtikleri,doyamadığım içecek.