1. ekmek sigara almaya çıkıldığında bile kaldırımda yürürken beyinsiz magandalarla aynı yöne doğru gitmek istemeyenlerdir.
    jir
  2. canını sokakta bulmamıştır
  3. bir tarafta "darbe" denen eylemin karanlığı ve diğer tarafta akp türkiye'sinin zifiri karanlığı arasına sıkışmış kalmış demokratik, laik, sosyal, hukuk insanlarıdırlar.

    iki taraftan da olmadıkları halde o akşam söylentiler çıktığında "umarız darbe değildir, dileriz bir gün seçimle gider." demeyi bilmişlerdir. evlerinde oturdular, doğrudur çünkü onlar ne darbecidir halk iradesine darbe yaparlar ne de faşisttir darbecilerin üzerine masum insanları kışkırtıp salarlar. piyon veya zorba olmadıkları için evlerinde oturmuşlar ve olanı biteni masaya yatırıp incelemişlerdir en tarafsız gözle. elbette hür iradeleriyle olanı biteni görmüşlerdir. akp-cemaat koalisyonunu hatırlamışlardır mesela beraber yürüdüğünüz yolları hatırlamışlardır. türk silahlı kuvvetlerinin itibarının yerle yeksan oluşunu kahrolarak izlemişler ve rütbesiz er ve erbaşların maruz kaldığı muamele için gözyaşı dökmüşlerdir. bu kişler bir darbenin nasıl yapıldığını da iyi bilirler. o yüzden prime time'da yapılan ve canlı yayınlanan ve hiçbir siyasi erkin burnunun kanamadığı bir darbenin ya zamsalak subaylar tarafından yapıldığına ya da sahnelenmesi gereken bir tiyatro olduğuna kanaat getirmişlerdir.

    bu korkaklar var ya ne diktatörlük istiyorlar ne darbe istiyorlar ne cemaat istiyorlar ne de şeriat istiyorlar! ben artık din de istemiyorum birader. hepsine karşıyız! sadece özgürlük, huzur, mutluluk, bilim, üretim, refah istiyoruz o kadar.

    not: sonsuza kadar mustafa kemal atatürk.
  4. ben çıkmadım ama arkadaşımı aradım o çıkmış. napıyorsun dedim kapa kapa ellerim dolu erzak bastım dedi. tabi darbe olmayınca beni kriz aldı ama gülme krizi.
  5. bir tiranın (bkz: tiran) kontrollü bir şekilde gerçekleşmesine izin verdiği darbenin ardındaki gerçekleri sezen insanlardır.

    kimse kimseyi kandırmasın, bu bir darbe girişimi değildi. aptal cemaatçi subaylar büyük ihtimalle oyuna getirildi. kendi yazmadıkları bir senaryonun öznesi oldular.

    bakınız kimse, hele hele fethullahçı subaylar tek başına darbeye cesaret edemezdi. muhakkak bunlara birileri söz verdi. örneğin “siz gidin boğaziçi köprüsü'nü ele geçirin, rte'yi marmariste rehin alın. biz de başka yerleri ele geçireceğiz” şeklinde bir teminat aldılar.

    bu cemaatçilerin tekmili korkaktır. arkalarında bir güç hissetmeden asla darbeye kalkışamazlar. o yüzden zannediyorum ki birtakım kişiler bunlara söz verdi. ama sonra bilerek fetö'cüleri meydanda tek başlarına bıraktılar.

    ulan darbe girişimi sırasında köprü ne amaçla kapatılır?

    zaten daha ilk dakikalardan cnntürk+habertürk+ntv+ahaber dörtlüsünün binali yıldırım'a ısrarla “sizce bu bir fetö kalkışması” diye sormasından belliydi. sanki önceden sözleşmiş gibi, hepsi nereden sezmişti fetö darbesi olduğunu? zaten sonrasında rte'nin “bu darbe allahın bir lütfu” demesinden, damat berat’ın sırıtmasından belliydi.

    kısacası tiranlaşmış bir adam uğruna sokağa çıkmayarak en doğru şeyi yapmış olan insanlardır.
  6. herseyi farkında olanlardır.
  7. varolan bir darbe değil, devletin kendini tekrar yeniden örgütlenmesidir. bknz,1971,1980,28 şubat... darbecilere yol verilmiş, bunu kullanarak ohal sayesinde kendini örgütlemeye çalışıyor. bir yönteme sorunu vardır . dikkat edin akp bile çözülmüştür.
  8. darbe olurken sokaga çikilmayacagindan dogru yapmis kisilerdir. mesele de zaten ilk gunlerde akla gelip "yok canım o kadar da değil" denen fakat bugunlerde neredeyse kesinleşen darbenin önceden bilindiği ve önlendiği konusudur. bazı subaylara sözler verildiği ve bu sözlerin tutulmadığı, halkı duruma inandırmak için gostermelik işgallere (trt, köprü) göz yumulduğu, bu durumun nasıl bir "lütuf" olarak kullanıldığı, diktatörün gücünü arttırmak için tıpkı "terör ile mücadele" adı altında halkın ve askerin hayatını hiçe sayabileceği aşikardır.

    türkiyenin son 10 yılı bir gün yazıldığında bugünün iktidar destekçileri utanmayacaktır çünkü utanç bir ozelestiridir ve politik bilinçle yapılır
  9. darbe oldugunda ulkede bile degildim. bir kafede ders calisiyordum. mola vermistim bir bakayim sosyal medyaya dedim, demez olaydim. tanklar, tufekler... ulkede olsam cikar miydim sokaga? sanmiyorum. cunku bu benim kavgam degildi. bir siyasi olusum ve o siyasi olusumun besledigi baska bir olusumun kavgasinda benim ne isim var. darbeyi yapan gercek turk silahli kuvvetleri olsaydi o gun meclisin onune dikilir bugunku durumumuzun sorumlularinin yuzune tukurmek icin beklerdim. vatan hainligi ile kahramanlik arasinda ince bir cizgi var ve kriterler hergun degisiyor. darbe gunu sokaga cikanlar bugun kahraman sayiliyor ise yarin hain denilmeyeceginin garantisi yok gunumuz siyasetinde. cok boburlenmemek lazim sagda solda tankin onune yattim diye.