• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
food, inc. - robert kenner
robert kenner tarafından yazılıp yönetilen belgesel gıda endüstrisinin bilinmeyen, gizlenen yanlarını ele alıyor. günümüzde hemen hemen herkesin tükettiği hazır gıdaların ne koşullarda hazırlandığı, hazırlama sürecinde hayvanlara nasıl zulüm edildiği, bitkilerin genetiklerinin nasıl değiştirildiği belgeselde gözler önüne seriliyor. belgesel, 82. akademi ödülleri'nde en iyi belgesel adayı olmuş fakat ödülü kazanamamıştır.


  1. 2008 yılında yapılan 94 dakikalık bir amerikan belgeseli.

    film amerika'daki gıda politikaları üzerine bir eleştiri niteliğinde. üreticilerle tüketiciler arasındaki zincirde kaç tane halka olduğunu gözler önüne seriyor.

    !---- spoiler ----!

    dünyanın tahminimizden daha küçük olduğunu ve sıkıntıların az çok her yerde aynı olduğunu görmemizi sağlayan bir belgeseldir kanımca. topu topu bir elin parmakları kadar firma gıda sektörünü elinde tutuyor ve çok doğal olarak bu sektöre başka kimsenin girmemesi ya da müdahale etmemesi için gereken tüm şartları yerine getiriyorlar. bu anlamda hükümete kadar uzanan bir işbirliği söz konusu.

    gdo'lu gıdalar, tohum politikaları, ürün patenti vb. konular aslında bizi de yakından ilgilendiriyor. bizim gibi tarım toplumunda benzeri konularla ilgilenen benim bildiğim bir cem seymen var. onun programı da ölü saatlerde yayınlanıyor. gerçi program yayınlansa ne olur, izleyenler feyz alıyorlar mı?

    belgeselde tüketicilerin seçimleri doğrultusunda ürünlerin içeriklerinin değiştirildiğinden bahsediliyor. ülkemizde ürün tüketiminde ne kadar seçici davranıyoruz. aç kalmak pahasına da olsa beğenmediğimiz ürünü almaktan imtina ediyor muyuz? pek sanmıyorum. bizdeki yaklaşım; "yapacak bişe yok" şeklinde. bu aralar insanların diline pelesenk olmuş motto. benim hiç sevmediğim tavır. her zaman yapacak bir şey vardır. bir de tembellik vardır. biz de yavaş yavaş amerikalı tembel hayata alışıyoruz sanırım. şeker direnci, obezite vb. bizde de çoğaldı.

    bu ve bunun gibi belgeseller ne çok duyulur ne de ödül alırlar. eleştirisini yaptıkları uluslararası şirketler olunca sanırım pek de duyulmamaları anlaşılır geliyor. sonuçta şirketler de ekmek parası peşinde. değil mi?

    !---- spoiler ----!