1. mor menekşe!
    hayatımın en zor ama en güzel, 1i beytepe (hazırlık) 4ü sıhhıye olmak üzere 5 yılı. mezunu olmaktan büyük gurur duyduğum ve meslek hayatımın sonuna kadar hacettepe ismi sayesinde standarttan çok daha fazla ekmeğini yiyeceğim^: (evet itiraf ediyorum)^ , sosyal hayatımda da mezunu olmanın etkilerini inkar edemeyeceğim üniversitem.

    ayrıca
    bölgesel ligde başlayıp beko basketbol ligine yükselip 2 yıl ligde kalan ama sonra üniversite yönetiminin maddi desteğini çekmesiyle dibi gören takımımın evi.

    ayrıca (bkz: hacettepe dendiğinde tıp mı diye sormak) ^:hayır canım^
  2. edebiyat fakültesinde bir yere ulaşmak için çok çaba sarfedilir. tamam şuradan sağa dönünce istediğim yere ulaşacağım zannedersin, ama bir bakarsın ki çıkmaz koridormuş o meğerse. geri dönersin, ama o dönüş yolunda fark edersin ki oralardan daha önce geçmemişsindir. nereden geldim diye paniklemeye başladığın anda amacının nereye gitmek olduğunu dahi hatırlamadığını fark edersin. amaçsızca o labirentimsi dar yollarda yürümeye devam edersin. ışığı gördüğün an atarsın kendini dışarı. bahçeye çıktığın an daha da şaşkınsındır. binaya giriş yaptığın kapı nerede, senin binadan çıkış yaptığın kapı nerede... on küsür sene önceydi. bütün ankara işinde gücündeyken biz kar tatili yapardık. ama karları aşıp ormanda tilkiler aç kalmasın diye onlar için yemek taşırdık. beycafe'yi yazacaktım bir de ama ona ayrı bir başlık lazım.
  3. 2015 yılının güngöreninde, hala ulaşım sorununu çözemeyen okulum. ayrıca çok güzel bir kampüse sahiptir.
  4. malum şahıs belediye başkanı gitmeden ulaşım sorununa kalıcı bir çözüm getiremeyeceğine inandığım güzel eski okulum. ayrıca bir dönem sunduğu ücretsiz semt servisi ve yemek fiyatlarında ki indirimi diğer okullarda ayaklanmaya neden olmuştur.
    hubot
  5. üniversitem.

    bizim zamanımızda keyifliydi bu okul. 2000'lerin başı. mesela kampüs içinde istediğin yere aç tezgahını, yap satışını. mesela o beycafe'sinin duman altı masalarında dönen muhabbetler. mesela bir çiğdem'i vardı ki yıldız amfi'de ,dünyanın en iyi tavuk dönerini yaparlardı orada. hele o lavaşları! efendim çiğdem demişken, "hocam ilerler misiniiiiiiiiiz!" diyen ablayı unutanın kalbi kurusun, ciğerleri sönsün! bahar şenlikleri statta olurdu mesela. tribünler dolar, çimler insandan geçilmezdi! aahhh! daha ne çok şey var... hayatımın en güzel yıllarının bir kısmını sen verdin ya bana... teşekkürler hacettepe, teşekkürler edebiyat fakültesi.
  6. söve söve kazandığım, seve seve gittiğim okulum. her şey 16 eylül 2014'te başladı... artık ne yolu umurumda ne de sınavların ardı ardına gelişi... bana tamamen zıt ama nasıl oluyor bilmiyorum beni yap-boz parçası gibi tamamlıyor. bundan 3 yıl önce sorsanız son derece katı bir şekilde yaka silkerek 'tanrı korusun' derdim. şimdi? düşünüyorum, hacettepe olmasaydı nerede olurdum. hiç bir şey gelmiyor aklıma. iyi ki hacettepeliyim.

    not: hayır tıp değil.
  7. evim.

    2000 li yılların başında daha keyifli olduğu doğrudur. hala çok severim ama bazı şeyler zamanla kayboluyor. o kadar sıkıntısına rağmen beytepe evimdir. huzur verir.
  8. edebiyat fakültesi dekanı, türk ocakları genel başkanı mehmet öz'ün okula doluşturduğunu ya da örgütlenmelerine olanak sağladığını tahmin ettiğim ülkücü kitle yüzünden bir süredir kavganın, gürültünün eksik olmadığı okul. nacho diye bilinen kafede takılan bu uzun pardösülü, eli tespihli, yabani tipler okulu gazi üniversitesi'ne çevirmeye karar vermişler ve okul yönetiminden de destek alıyorlar anlayabildiğim kadarıyla. güzelim beytepe'de insanların saçına, küpesine, eteğine, şortuna karışılacağı günleri görmeyiz umarım.
  9. yine odtü yazacaksınız... yine bize geleceksiniz. o yüzden çok şeetmeyin haftaya
  10. her sene geleneksel olarak nevruz olayları yaşanan üniversite, okulum.