-
yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
yüz yıldır bekler beni
bir şehirde bir kadın.
aynı daldaydık, aynı daldaydık.
aynı daldan düşüp ayrıldık.
aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.
yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.
6 temmuz 959
yine bir nazım hikmet şiiri'ni paylaşarak karşınızdayım. ne yazık ki bu şiirler ilgili pek fazla bir bilgim bulunmamakta.
diğer taraftan birini özlemek daha iyi anlatılmış mıdır? zor...