1. hiçbir şey için enerji ve arzum yok. bugüne kadar sevdiğim, keyif aldığım şeyler etkisini tamamen yitirdi. bundan daha kötü olan ise durumun tersine dönmesini, bunun olmasını tek bir şeye şartlandırmış durumdayım. bu tek şey gerçekleştiği zaman kendimi bulacağımı, doğrularım ve yanlışlarımı uygulamaya koyacağımı biliyorum. aklımın kapısının ardında harikalar diyarı var. bu kapının tek bir anahtarı olması ve bu anahtarın herkesten farklı bakan bir çift göz olması çözümü imkansız bir hale getirmekte. aksine bir türlü kendimi ikna edemiyorum.
  2. kendimi ve hayatımı daha iyi bir görünüme sokma konusunda bir şeylerin değişeceğine dair ne bir istek ne de inanç taşımaktayım. aslında bu hep böyleydi, yıllardır yapabilecek çok şey vardı hala da var, hala köprüden önceki son çıkışa gelmedik. ancak gelin görün ki, çağımızın olumsuz psikolojik etmenlerini tüm benliğimde hissediyorum. bir insan için en acınası şey, doğrusunu bilmene rağmen ısrarla aynı yanlışları neredeyse aynı açılarda tekrarlamak olsa gerek. bir de tabii bu hataların çözümü olarak daha fazla susmak, içimdeki kör kuyulara gömülüp bırak gülümsemeyi, içine dolu dolu temiz havayı çekememek var ki, o başka bir dışavurumun konusu. herkes bir şekilde hayatına devam ediyor iken ben fazlasıyla benimsediğim izleyici pozisyonunda başkalarının hayatına seyirci kalmaya devam ediyorum. bu hayat filminin adı da no country for old men değil tabii ki, no surprises olacak.
  3. istikrar hayatımda en bulamadığım, en istikrarsız olan şey oldu. şu hayatta paradan, aşktan, ihtiyaç görülen ne varsa hepsinden daha çok ihtiyaç duyduğum şey. bu kadar standartsızlığa, stabil kalamamaya gelemiyorum artık. her ne kadar dışarıdan buna hiç ihtiyaç görünmüyor gözüksem de ve bu yönde bir çabam yokmuş gibi hissedilse de, yana yakıla artık sadece bunu istiyorum. lütfen hanginiz de varsa ulaşın bana ve bir tutam (daha fazlasını istemiyorum bak) istikrarınızdan bana da verin.