1. yaşama alanlarını tahminlerimden çok daha fazla aynılaştırdığına, sıradanlaştırdığına inanıyorum.
    bununla beraber üzgünüm kaliteli durmuyor.

    mekanlarda daha minimalist bir hava yakalatabilecekken bilinçsiz müşterileri yüzünden her şey satın alınıyor ve yerleştirildikleri alanda bir karmaşaya sebep oluyor. tamam bu ikea'nın suçu değil.

    ayrıca çok uzakta. ben rende almak için neden bayrampaşa'ya gideyim? kesme tahtasını ya da koltukları neden o kadar yol tepip bir sürü para verip herkesinkiyle aynı olanı alayım.

    peki siz bunu neden yapıyorsunuz?
    parov
  2. bu firmaya garezim sadece satış stratejisini insanın zayıf yönlerini sömürmeye dayandırmasından kaynaklanmıyor. akıl almaz bir cüret sahibi bu firma aynı zamanda.

    dünyadaki diğer mağazalarını elbette bilmiyorum ama türkiye'deki mağazalarında yanılmıyorsam 2010'lardan itibaren evde duvarınıza asabileceğiniz "sanat eserleri" de satmaya başladı bu firma.

    bunu ilk gördüğümde afalladığımı hatırlıyorum. mobilya tasarımında zaman içinde bütün evleri birbirinin aynısı haline getiren işlevsel mantığı anladık ve kabullendik diyelim. ulan insanların sanatsal zevklerini de aynılaştırmaya çalışmak neyin nesi? sanatın da mı en iyisini sen bilirsin? esas şaşırdığım, utanmazlığa varan işte bu cüret. ey ikea, sen kimsin ki "evinize asmanız gereken pek sanatsal tablo işte bu"yu seri üretimle üretip insanlara empoze ediyorsun? bu cesareti nereden buluyorsun, ey utanmaz!?
  3. bjursta (kısaca buyur usta) masasını ve börje sandalyelerini evime aldığım şahane ürünlerin mağazası.
  4. erkek arkadaş ortamında kataloğu olması halinde mdf'nin metrekaresi üzerinden kâr hesabı yapılmasına sebep olan firma
  5. evinizi döşeyebileceğiniz yap-boz dükkanıdır...
  6. gittiğimde sosisli yediğim mobilyacı. saçma sapan şeyleri orda görünce oha evimde bu nasıl olmaz diyorsun ama düşününce de kim bunu niye alır para tuzağı olduğuna karar veriyorsun bu yüzden çok değişik geliyor bana. mobilyaları genel olarak dandik gibi bir önyargım var.
    wtf
  7. eski çalışma saatlerini açıkladığı postun altında garip yorumlara denk geldim:

    -allah belanı versin, lgbt'yi koruyursun, övüyorsun demek. tüüü kaka gelmiyorum ben küstüm...

    tarzında idi pek çoğu. üzüldüm mü? aa hayır. bu tipik müşterilerden kurtulduları için onlar da sevinmeli. neyse demek daha ferah olacak içerisi. yaşasın mürver şerbeti.
  8. ikea sosyolojik bir olgudur. zenginlerden çok fakirlerin nefret ettiği, markadan ziyade bir zihniyettir. fakirler buradakilerden daha iyisini alamadıkları için içten içe nefret ederler.
    ortalama insanlar ikeaya layık görülmekten nefret ederler, tiksinirler.
  9. bir arkadaşın bir zamanlar içindeki o uzun yolculuğa girdiğinde dolaplardan birini açıp, içine saklanıp insanları korkutma girişiminde bulunduğu ortam. çıktıktan sonra ki itirafı gönlümü fethetmişti;

    "içeri saldım, bırak şimdi açanlar düşünsün."
  10. how i met your mother'da "aykia" diye telaffuz ediyorlardı. söylemesi cidden hoş oluyor.

    bir şey anca %99 indirimdeyken alınınca cebe uygun oluyor. ama çok da hakkını yememek lazım. ürünleri dayanaklı ve göze hitap ediyor.