1. orada bir insan olduğunu varsayalım. ama yakında değil de sesin beş saniyede kat edebileceği bir mesafede durduğunu düşünelim. ağacı görebilecek bir pozisyonda olsun. ağaç devrildiğinde onu gören ve çıkarttığı sesi duyabilecek bir olduğu için ses çıkartır. ama devrilme sesi çıktıktan sonra birden insanın sesten daha hızlı bir şekilde uzaklaştığını varsayalım (o kadar kısa süre içinde o kadar yüksek bir ivmeyle hareket eden bir taşıtımız yok ama varsayımda bulunuyoruz). ses dağıla dağıla gittiğinden belli bir noktadan sonra insan tarafından algılanamayacak kadar düşük şiddette olur. bu durumda birkaç saniye önce ağacı izleyen insan onun devrilme sesini duymamasına rağmen ağaç ses çıkartmıştır. bu sesi adamın algılaması için çıkartmış bile olsa adam algılayamadığı için, bu sesi çıkartabilme yetisinin adamın algılamasıyla bağlantılı olmadığı ortaya çıkmıştır. birinin var olması, bir başkasının onu görmesine bağlamak da biraz böyledir. burada limitimiz ses değil ışık hızı olması gerekmektedir. her ne kadar ışık hızından hızlı gidebilmek şu an mümkün olmasa bile olaya teorik açıdan baktığımızı unutmamak gerekir.

    dolayısıyla hiçbir etkene ve gözlemciye bağlı kalmaksızın, sesi iletebilecek bir ortam olduğu sürece ağacın devrilme hareketi sonucu ortaya bir ses çıkar.
    jimi